Vakit bir ayna önünde bin cesaretle kendi tanıma vaktidir... Vakit tüm debelenmelerime inat akıp gidendir…
Gözlerimi hangi dağın eteğine yaslasam Güneş hanginin ardında ilk önce doğrultur belini Bir hesaplasam Bitmeyecek aşklara yıllar adasam Şimdi karşı kıyılara kulaç atsam Bir hırs gölgesinde belki de boğulsam...
Dünyaya lanetler adasam Kıyametler kopsa tek sözümle Yıksam! Yılsam şimdiki gibi.. Yılanları deliğinden çıkarsam flütümün ucunda Tüm acılarımı zehirleyip en son kendimi emanet etsem çıngıraklıya... Bit!/se…
Yeter! Tüm sesleri duyamayacak kadar sağır olsam Sussam belki de kimseye isyankâr olamayacak kadar. Doğarken bebek, anneler ne adaklar adar. Şimdi yaşamak Bir hiçlikle sonlansın diye ağlanacak kadar. Şimdi sevdalar Uçamayan bir martının kanadında... İşte o kadar…
Ben bunları hiç bilmesem Belki de doğmasam ben Dilekler dilesem... Kabul olmayacağını bilsem Başa dönsem Âdemlere çürük elmalar yedirsem Hesaplarımda çürüsem Çürü!/sem..
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Kırık Ayna Önü Teslimiyetleri şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Kırık Ayna Önü Teslimiyetleri şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Ben bunları hiç bilmesem Belki de doğmasam ben Dilekler dilesem... Kabul olmayacağını bilsem Başa dönsem Âdemlere çürük elmalar yedirsem Hesaplarımda çürüsem Çürü!/sem..
Bir hesaplaşma bir şiir... Özel seçkili bu mükemmel şiir Yürekten kutlarım, saygılarımla
Hayatla hesaplaşmanın, ayıplanmayan yanında asılı şiir, ve öylesine sağlam bir duruşu var ki, hiç bir çelme düşüremez olduğu yerden. Yüreğimde garip bir zelzeye sebep oldu şiirin sevgili mate. Beni benden alıp başa döndürmen de mümkünse şayet, şu an alıp götürdüğün gibi dur!/ma...Sevgimle.Hep...
TEBRİKLERİM VE SAYGILARIMLA ŞAİR BÜTÜNÜYLE HAKETMİŞ ŞİİR SEÇKİYİ
Bu kentin giriş kapısında seni, kırılma pahasına, çölden gelen yolcu gibi bekledim. Her seferinde serap görmüş gibi koştum, seni taşımayan vasıtalara. Bekledim. Tren istasyonlarında dolan boşalan vagonların arasında kayboldum bir zaman. Yine bekledim. Sonra mavi denizin ıslak limanlarından süzülüp giden martılar gibi, gemilerden sordum seni. Tekrar bekledim. En son kuşlara takıldı gözlerim. ‘Bu oydu, çekip gitti işte!’ dediler. Ve anladım artık, beyaz zarfları beklememem gerektiğini.
Dua isteyeceğim senden , beyaz zarfların yerine. bırak dua mırıltıların gelsin…..
Gözlerimi hangi dağın eteğine yaslasam Güneş hanginin ardında ilk önce doğrultur belini Bir hesaplasam Bitmeyecek aşklara yıllar adasam Şimdi karşı kıyılara kulaç atsam Bir hırs gölgesinde belki de boğulsam...
Yok olsan bir ayağı aksak dünya! Yok ol!/san
güzel bir temenniler halkası gibi bir şiir ,aslında sadece temenni demekde olmaz gerçeğe uzanan yol dilek merdivenlerinden çıkmakla olur alt basamak hüzün üst basamak vuslat tez zamanda çıkarsınız inşaAllah güzeldi ,tebrikler selamlarımla
Vakit bir ayna önünde bin cesaretle kendi tanıma vaktidir... Vakit tüm debelenmelerime inat akıp gidendir…
Muhasebe... Hayatla hesaplaşma...İnsanın kendisiyle hesaplaşması...En zor kavga... hayatın aynasına bakarken herşeyi kırık dökük, bölük pörçük görür de insan... Aslında hayatın kendisidir darmadağın olan; Şiir, bir umudun arayışını dile getiren mısralarla başlıyor. Kötülük dolu,sakat dünyayı, belki de onun bütün kötülüklerini yok edecek güzelliklerin umdunu hudutsuz bir hırs ve arzu ile arayış... Sonrasında hesaplaşma... Hayatın acılarına zehirli kahpeliklerine isyanlar... Lanetler riyalara, yalanlara; hayatı zehirleyen, aynaları kıran herşeye...Hayattan kaçıp, bütün zehirli kötülüklere uzak olma isteği VE...
Ben bunları hiç bilmesem Belki de doğmasam ben Dilekler dilesem... Kabul olmayacağını bilsem Başa dönsem Âdemlere çürük elmalar yedirsem Hesaplarımda çürüsem Çürü!/sem..
Başa dönüp, hayata yeniden kendi bildiğince, kendi hesaplarıyla yürüme isteği...
Şiiriniz muhteşemdi. Temayı, okuyanın ruhuna doğru alabildiğince derinleştiren; Böylece de okuyanın yüreğine mısraları çivilercesine asan üslubuyla Mate imzasını mısralarında taşıyan, Mükemmel bir şiirdi...
Temkiniyet belkide yaşadıkça çözülen şu hayata teslimiyet... Kabullenip yürümek acıları hep göz ardı etmeyi sağlamıştır. Ve bu yüzden temkiniyet, sancılar yinelenmesin diye...
Teşekkür ederim hem de çok... Anlaşılabilmek güzel...
bu duvarlar sevmiyor bizi geceler boyu inleyen biz değiliz tabanları günlerce tutmayen biz değiliz yalan gözlerde hayata küsen ayrılıkların esaretinde hayata küfürlerde savuran biz değiliz biz hiç kimseyiz bir masum bile değiliz şimdi ben sürgün olduğum gözlerine aşklar adayarak mağrur istanbul gibi geldim kapına sevgilim işte şimdi ben geldim kapına gözlerinin kulesine hapset beni sığamıyorum hiç bir yere..
Yeter! Tüm sesleri duyamayacak kadar sağır olsam Sussam belki de kimseye isyankâr olamayacak kadar. Doğarken bebek, anneler ne adaklar adar. Şimdi yaşamak Bir hiçlikle sonlansın diye ağlanacak kadar. Şimdi sevdalar Uçamayan bir martının kanadında... İşte o kadar
aynada yüzün ..ya ardındaki sırların sakladıkları...dökülmüş sırlar isyanlar vurmuş yüz cıkmış ortaya ...güzeldi okunası... bu aralar hesaplaşmalarda yürekler bahara veriyorum öle olmasını diliyorum..papatyalar yüreğinize..sevgi ile
iki defa döndüğüm bir şiir. dilde betimleme de çok güzel, ustaca. belli ki emek... derinler, çatışkılar gerçeklikler, eşitlemeler ve toplamalar nisyanı ve isyan usta ve sesini çıkarmadan girmiş şiirin özüne. kutlarım şiir dostu.