YUSUFÇUK
yağmur çiseliyor
sabahın hoyrat yeli dağların eteklerinde yeşil bir dal uzat meyus yıllardan baharın geldiğini nasıl bilecek kuytu özlemlerle yanan bu yürek yağmur çiseliyor yusufçuk çıplak dağlarda soyunuyor kederinden yusufçuk ah yusufçuk yağmurdan sonra geleceğim pas aynaların sırrı dökülmeden baharın geldiğini nasıl bilecek kamelyalar altında çiseleyen yürek yağmur çiseliyor kırmızı etekleri salınıyor rüzgarda sonbaharın sevmiştik oysa mor atları yılkılara bağlanmadan kırlangıç çığlıklarıyla geçen zamanı o ıssız kırlarda baharın geldiğini nasıl bilecek ay ışığında bir kadın yağmur çiseliyor yusufçuğun göğsünde bahar yeli yangınlardan geçiyoruz kanatlarındaki hazanlar solgun el değmemiş çiğdemlere dokunup sözcüklerin feriyle kuşatıyoruz ak menekşeleri baharın geldiğini nasıl bilecek çıplak atımın üzerine bindirip şarabi yalnızlıklara gönderdiğim aşklar artık uçmayı özlemiyor yusufçuklar Ömriye KARATAŞ 29.03.2017 |