BEREKETLİ HİLALİN TÜRKÜSÜçocuk yaz boyu çevirdi topacını kadın kedilere süt verdi yabanıldılar dilini sevgiyle barıştırmayanlara çürük değerlerden arınıp sığındılar kardeşlik türkülerine çocuğun gülüşü özgür kadın koza içinde suskun çocuk turna kuşlarının şarkılarındaydı kadın mayısların deli baharlarında kanadı sözcükler zamansız ve apansız yüzyıllar boyu kardeş türküler söylendi bereketli hilalde bulvara bakan pencerede bekleyen kim kanıyor ebruli kent gözlerinde çakıl mavisi zaman eskidi kardeşlik türkülerimiz tanrı enkidunun dilinde barışa dair o billuri söz kuşlar ürkek geçtiler böğürtlen kokulu sevdalardan yüzyıllar boyu kardeş türküler söylendi bereketli hilalde son yazdı toy kanatlarında ilkel tanrıların buyrukları ayinlerde yenik ergen savaş tanrıları özgür rüzgar gülümüz patikada uçarı bisikletimiz kumral çocuk sallanıp duruyor boş salıncaklarda yüzyıllar boyu kardeş türküler söylendi bereketli hilalde yaşamak hür nefeslerle yaşamak barışa adanan zeytin dalıydı gözlerini kapat bu sanrıya zeytin dallarını düşleyen çocuk alma eline tahta tüfekler bahar yeni goncalar verecek ıhlamur yeşili bozkırlarda uçuşan kelebekler konacak ellerine armalar armalar kozamın içinden çıkıp gömeydim sizi buzul göllerine yoksulluk ve yaban gülleri gözlerinin boşluğunda başımızda ulu uğultular kozalarda sakla beni çocuk uzun konuşuyor fırtınada karda üşümeyenler kurşun askerler alma bana anne turna kuşlarını sayacağım hasankeyfte çakıl taşları doldurma ceplerime bırak meleklerim olmasın berjer koltuklarımız olmasın yitik bir mezopotapmya masalı gibi dalarız sonsuz uykulara yüzyıllar boyu kardeş türküler söylendi bereketli hilalde kırmızı fener alayları al bana anne pullu arabalar yakamoz ışıltılı deniz kızları hasankeyften kara bir gül kör bir kayıkçı değilim badem çiçeklerinin kanlı temmuzlarda açmadığını bilirim tahta tüfekler alma bana anne saçları saman sarısı çocuğum daha pagan ayinlerde savaşlarda yerim yok kozalar içinde sakla beni barış manço şarkılarıyla kelebek olacağım yarınlara patikada seyirten güvercin gücenik rüzgarlar takmış kanatlarına sarınıyorum mor harmani hüznümü birazdan çıkacağım sokağın oyunlarına ellerime paslı silahlar verme anne ürkütülmüş ağıtlı bir çiçeğim aryalar kanatıyor kalbimi yüzyıllar boyu kardeş türküler söylendi bereketli hilalde nar çiçeklerine boyandı sokağın ardı serçeler kondu sunaklara sağım solum sobeli mavi aynalarda maskeli palyaçolar pilot amcalar bombalıyor şehirleri lavanta kokulu eteklerine sığınıyorum annemin kapat akasya bahçelerinin kapılarını anne kedilerine sığın tuvalime mezarlık bekçileri çizmeyeceğim postallar aylak adamlar yargıçlar melon şapkalar tanklar paletler çizmeyeceğim tuvalime mavi yelkenler ayçiçekleri güvercinler halfetinin güllerini çizeceğim anne kaf dağının mutlu çocuklarına rengarenk düşlerle kardeşlik masalları anlat haydi armalar armalar gömeydim sizi buzul göllerine armalar armalar ataydım ölüm askılarınızı tanklarınızı tüfeklerinizi mengenelerinizi tahta köprülerden havalandı saçaktan savaş sonrası beyaz güvercin belli ki başka bir ülke arıyor özgürce kanatlanacak çocuk yaz boyu çevirdi topacını kadın kedilere süt verdi çocuk kozasından çıktı kadın yitik mezopotamya masallarından kadın ve çocuk dilini sevgiyle barıştırmayanlardan uzaklaştılar yüzyıllar boyu kardeş türküler söylendi bereketli hilalde Ömriye KARATAŞ 03.04.2017 |