hiç sarkmayacakmış gibi et parçacıklarına hücum eden zaman gün gelir beyninin içinde var olduğunda sonu gelmiş kurtçuklar gibi içine doğru çekilirsin
uygarlıkta böyledir sana anlattığından daha fazlasını alır daha fazlasıyla da tatmin olmaz kudurmuş bir köpek gibi etrafındadır yemek yerken, su içerken, ütü yaparken, yürürken sevişirken, iğrenirken, tükürürken, dişlerini fırçalarken bir sebep bularak ellerinle her tarafa ulaştığında seni tatminsiz bıraktığını anlarsın
çokça zaman böyle yaşadığın için ’aman boş ver’ demeyi de öğretmiştir sana gözlerini dikmeden tavana ya da kapatıp o iğrenç gözlerini çektiğinde yorganını başının üzerine düşünecek bir an bulamazsın kendine
ne duruyorsun öyle, bırak ellerinde ne varsa etine, ruhuna ve dişinin köklerine kadar bırak yalnız bir yalnızlık kitlenin korkusu olacağı ana dek bırak seninle uğraşanı gözlerinin içini deşte çıkar ağzına sok en kalın parmağını, kus ayaklarını dünyanın en köpüklü çamuruna sok
beni böylece tatmin edebilirsin kanlı peçetenin temiz kenarıyla silerken gözlerini o zaman inanabilirim gözünün yaşına ve etinin diri kalmışlığına
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
'inanma noktası' şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
'inanma noktası' şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Eyvallah gülücük kuşları gibisin.
Ve umarım güne düşer.