//sende ne var//
sende ne var biliyor musun
çınarlara su vermek bir akşamüstü ve örtmek üstünü kedilerin sokaklar yorulmadan soğuktan sende ne var biliyor musun çay buharında sessizce yunmak maviyle küsüp küsüp barışmak ve beyaz tül örtülerinde, en sevdiğin ölüyü ağırlamak sende ne var biliyor musun üşümek kırk ikindi yağmurlarında karanlığa tutunarak her yıldız kayışında, göğe sermek güzelliğin erguvanını kara gözlerinden aldatarak inciyi dilin süt beyazı çığlığında kaybolmak sende ne var biliyor musun melodilerin tınısında haz bahçeleri ve barış mektupları taşıyan elçilerin gözleri karlı dağların tutuncu kekiği çalı diplerinde kuğu sessizliği sende ne var biliyor musun bin rengiyle güneşi kutsamış umut gülüş ve öpüş gibi pencereden gece gelip geçenlere aşk dağıtan gümüş hece ve dinmiş bir susuşun avuçlarında izi sende ne var biliyor musun bir şey var tarifi külfet, aşka yakın fesleğen kiraz biraz biraz naz denizden toprağı döven meltem ve yaz sende ne var biliyor musun ateşi suda ısıtan bir avuç sağanak buğday tarlalarında beyaz kırçıl düş ay ışığında büyümüş masal salıncaklarında çocuklar uyutan aşk var senden öte gülüşünde çiçek vadilerinde boy veren kardelen kelebek var cemreden erken gelen abı hayat var bende ölümü öteleyen //haydar şahinbay// |