Biz İkimiz
Yer gök şahit olsun ki
Biz ikimiz ikimiz biz Yeni bir dünya kurabiliriz Yeter ki umudun umudum Gözlerin gözlerim olsun Sabah rüzgârı vurmuş yüzüne Baş aşağı eğilmiş kirpiklerin Küçülmüş gözlerin küçülmüş Mevsim güneşi taramış saçlarını Çiğ taneleri göğsünde büyütmüş umudu Ne geceden kalan hüzün Ne düşte gezdiğin bahçeler Bükmüş hilal kaşlarını Sana uzaklığım kadar uyanıkken gözlerim Sokaklarına yağmur yağıyor bu şehrin Islanmış gövdem altında gümüş lambaların Yer gök şahit olsun ki Biz ikimiz ikimiz biz Yeni bir dünya kurabiliriz Biz varken yani sen ve ben Hayran olmamak mümkün mü Güneşe boyun eğmeyen şu ağaçların dik başlılığına Kurusundan bile korkarız, Üzerimize düşecek diye düşüp bizi öldürecek diye Senle bir ağaca bakmanın bahtiyarlığı içindeyim Suları gökyüzüne taşımışlar sanki Yapraklar göğün ortasına dalıyor Ayaklarım toprağa sürüyor parmaklarımı Gözlerim derine daldıkça dalıyor... Her akşamüstü sana eğiliyor gölgeler Mevsim havası soluyor ağaçlar Yer gök şahit olsun ki Biz ikimiz ikimiz biz Yeni bir dünya kurabiliriz Yeter ki umudun umudum Gözlerin gözlerim olsun Salkım salkım toplandıkça yıldızlar, maviye yeşil dedi bulutlar El yazması mısralar yıldızlı bir geceye konmalı şimdi Beyaz ay altında sana gelirken aşk tınıları Ayrılığı gözlerine benzeyen demli bir çay olmalı ocağında Ben yalnızlıkta yokluğun aşığı Tenim, ölemeyen birinin geç kalmışlığı Kalbimi yoklayan bir şey var sen yokken Benden öte içeride Uzanmış yatıyor gövdem çürüyen tenin beterinde Gecede kimsecikler yokken hem de Yavaşça gitmek mi dersin siyahın demine Avuçlarında ölürse yaşama sevinci zamanın birinde Ölü taklidiyle dolaşır akıl serde can bedende Kuru bir öksürük var hasretle seni bekleyen içeride Kesik kesik çıkıyor ağızdan, Hem yalnız hem gürültü biçimde Yer gök şahit olsun ki Biz ikimiz ikimiz biz Yeni bir dünya kurabiliriz Yeter ki umudun umudum Gözlerin gözlerim olsun Gemileri besleyen denizler Limanında kuş uçuran çocuklar gibi Afacan yaramaz bazen şımarık Ve boyun eğer bütün sesler akşam rüzgarına Hatıraları açar gecesine Kulacında sakladığı güneşle ısıtır balıkları Ortasında met cezir kırılmış Suya yamaç şehirler büyütmüş Deniz dalganın iyi niyetine vurulmuş Mavisi akşamın mundarına serilmiş İklimlerin son hazanı durulmuş Masmavi gölden tütüyor yosun kokuları Ve çam kozağı taşıyor kamyonlar Belki yağmur yağacak birazdan Ne zaman yağmur yağsa bu şehre toprak suya alışır Ve sana benzer bütün aşklar, düşsel bir masal kurar umut Islak otlar gibi yeşile kesik ırmaklar gibi coşmaya hazır Yer gök şahit olsun ki Biz ikimiz ikimiz biz Yeni bir dünya kurabiliriz Yeter ki umudun umudum Gözlerin gözlerim olsun |