Varamadıklarımız
Varmak isteyip de varamadığımız yerler var
Demir kap, halka ve mazgal sesleri eşliğinde Sevilenin sevenden habersiz hasretinde Mızraklar çapalarken yüreğimizin mahzun yanlarını Ve tanrının her çekirdeği çözülürken düşüncede bir bir Hepinize dair ne varsa, onları filizlendirmek güneşli günlere Ne varsa, çiçekli sularla tanıştırmak adına onları Varmak isteyip de varamadığımız yerler var Evrenin yedinci katından uçmaya nazır, Pencereleri sonuna kadar açarak gözlemlemek katmanlarını atmosferin Nemin, kirin ve aydınlığın her çağrışımını Taşlara ve kısrakların soluk soluğa koşmalarına bakarak özenmek gökkuşağına Toz, toprak, elmas ve kömür demeden Varmak isteyip de varamadığımız yerler var Atların nal ve mıhlarını dümdüz kayalara vura vura atılmaları bir adım daha ileri Yüz bin km hızla çarparak rüzgara karşı kanayan yürekleri gibi Varmak isteyip de varamadığımız yerler var Kınında bilenen kamanın ete susamışlığında Ve semeresini bir hiç uğruna kaybetmiş azmin, Bağıra bağıra delirmesi tam varacağı yerde Her yeni günün sabahında yaslanıp umuda Bir türlü bulunmayan adres kaydından yola çıkarak Varmak isteyip de varamadığımız yerler öldürecek bizi |