Daüssıla 39-ÇataltepeŞiirin hikayesini görmek için tıklayın kırk küsur yıl sonra tesadüfen köye dönen Bünyamin i
köyde olaylar beklemektedir. Kara Mustafa vefat etmiş, ertesi gün köyün kuzeyine taraf ayrıldığında gittiği yolu tekrar gitmeknasip olmuştur. gece boyu yağmur yağınca herkes Bünyamin Abeyin cenazesindeydi herkes geldi yanıma kendilerini tanıttılar, kucakladılar gerçi onlar beni tanıyorlar da! çocuklarımı sordular, kendilerini anlattılar sahiplendler, akrabalık gösteriyorlar da ben aklımda tutamıyorum hiç birinin ismini sanki hepsi birbirine benziyor gibi tabii ya kardeşler, ya da kardeş çocukları ne de olsa ya bütün köy akrabammış meğer yeğenim, beni uyandırmak istemedi erkenden ertesi sabah nadas için hazırlanırken oysa ömrümce tek hayalimdi benim ben çoktan kalktım, hazırdım.. bekledim “dinlen, yorulma” diye ısrar etse de düştüm peşine birileri koşturdu bize yetişti, önde gidenler bizi bekledi analarını-babalarını tanıdıklarıma dahi, kimseyi “sağ mı” diye sormayı göze alamadım.. köyden ilk ayrıldığım bu yol boyunca o yaştaymışım, o çocuk muşum gibi hala sanki yıllar geçmemiş gibi heyecanlıydım Çataltepede iki “cızı” çıktım yeğenimin öküzleriyle oradan Kabış’ın Musanın yana vardım, her cümlesinda “Allah”, hayır dualarını aldım erken gelip; bir evlek nadas etmiş neredeyse Kucur Emmi de geldi nice sonra bir kaç cızıyı beraber çıktık Kart Mustafayla Felek çocukları taa yukarıda Zebidoğlu Bucakta “sar bakalım ağa” dedi Hasan Hüseyin Aptal Deresinin bayırda Katrancı Güneyyakanınyüzü’nde Karakuza gelirken Adilin Arif açtı çıkını, “hadi” “gelininiz peynir dürüvümüş” “obalda boynuna” dedi, Feyzullahların Necati de azığını getirdi katı yumurta, çökelek soğan dayan baba dayan Yazılıda Yabırdede, Mercenin Osman Söğütlüde Macarın Abdullah, Mırı Şaban Sakartaşın altında Deli Mahmut, Deveci Hasanyurdunda Dal Memed, Aladeli, Semerci Hasan Çeşmenin altında Dıngıdık göğeri yetiştirmiş Şamkertende Hacalların Hacı elma bahçesi etmiş Sızak’ı çevirmiş, Cıngıdık Koyağında Kısır Hasan kuyu açmış, Kumlukta İbrahim Amca bağ karmış. bir uçtan bir uca yürüdüm Çataltepeden köyden ayrı kırk yılı saymadım ömürden Resim: Nuri Öztürk |