Olan dünyaya ve çocuklara oldu. Zira gerisi insan icadı..
Biliyoruz ki herşey geçici, bitecek tükenmez dediğimiz şeyler. Ve yine biliyoruz ki insanlığın en elim imtihanı yaşamak ve insan olarak kalmak..
Biz böyle öğrendik efendim dostumuzun hüznünü görünce sakladık özenlice kendimizinkini onunla oturduk ağladık ve gülen bir bebekte buluştu tebessümlerimiz acıları unuttuk bir bardak muhabbetin demini hiç azaltmadan güveni ikram ettik çiçekli tabağında farketmedi sağ’ın ve sol’un politikası anne’lerimiz toplayacak dağılan ve d’ağlanan herşeyimizi dedik birlikte Fatiha yolladık ölmüşlerimize tuttuk sesine sarıldık hayatı nefesleyenlerin mutlandık ölürcesine bir bayram günü gibi saygıyla vaktini bekledik sevinçlerin ve evet rest de çektik bizi üzenlere ki parola canları cehenneme ki şiirler besteledik ağlanacak hâlimize lâkin pes etmedik lâ’kin gömüldük sessizliklere yine de duâ ettik perşembe geceleri Allah büyük! şeytan küçük diyerek sarı bir şal gibi doladık dilimize ritmi sonbahar misâli durulduk uyuduk u’yandık ve gördük hayat aynı, insanlar farklı hayat aynı, insancıklar farklı bir sigara daha ikram ettik birbirimize bir bardak daha çay hava yarın bulutlu çok görkemli bu gece ay bir zincir gibi akıldan vurulmalar olsun, canları sağolsunlar ya da defolsunlar son olarak efendim kabûs görmüyoruz artık bizler geceler de hep anneli rüyâlar sabahlar da serçe nameleri gözlerimiz kahve kırklıyor ufkumuz tomurcuk, güngören çiçekleri ki duysunlar sevinsin doyasıya ağyar bir sonra ki mevsim ilkbahar..
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Bir derin iç çekiş.. şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Bir derin iç çekiş.. şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Eyvallah, şiir adeta çekti içine beni. Kendimden çok şeyler buldum. Şiir öylesine biz ki ağyar çatlasın. Biz böyleyiz işte. Diğerkâmız, vefalıyız. Vefa'nın ,sadece İstanbul'da bir semt olmadığına iman etmişiz. En çok insana yakıştırmışız vefayı.Şiir hem muhteva bakımından etkileyici hem de sağlam bir söyleyiş tekniği var. Sanıyorum yazı kurulunun gözünden kaçmış. Bence günün şiiri. Kaleminiz çevik, ilhamınız gümrah olsun. Şiir vadisinde özel bir yeriniz var. Hep öyle kalsın. Tebrik ediyorum. Selam ve saygı ile.
sabahlar da serçe nameleri gözlerimiz kahve kırklıyor ufkumuz tomurcuk, güngören çiçekleri ki duysunlar sevinsin doyasıya ağyar bir sonra ki mevsim ilkbahar..
Maalesef hayat ne ekersen onu biçersin değildir bazen. Pes edilmese de; bazen yaşamak-hayat; hayatın içindekiler sorunlar-sorumluluklar, olaylar, inanma-aldanmalar, hesap kitap çıkar arasında kalmak, insanları anlamak, anlatmak, taşımak ağır bir yük.
Her evde bir ışık yanıyor ama ne kadar aydınlatıyor yürekleri! O çatı altında neler yaşanır yaşanmaz kimbilir! Her kişi-biri ayrı hayat öyküsü...
"sus, dinle bak , ne demekte şehir bize. kal demiyor mesela gitmeler yakışır da demiyor bize. ne mi diyor? sus, dinle bak, aşk diyor mesela..."
Bir şarkı kulaklarımda; "hoşçakal bugünlerim elveda yarınlarım şu gülen yüzüm var ya aslında ağlayan yanım..."
der gibiydi satırlar.
Son olarak efendim. Susuyorum. Evet sustum can yakan hayat! Sustuğumu zannediyorlar aslında bitmek bilmez konuşmalar geçiyor içimden duymuyorlar bilmiyorlar.
Bu sayfa hep yürek-şiir okunası. Kutlarım sevgiyle.
Susmaksa derinlerin enginliğinde salınan. Bağırmaksa en alası. Lakin değişen bir şey yok belki de zamanı doldurma telaşı hatta zamansızlığın mekandan bağımsız bir gölge kadar hicap yüklü iken. Sevgilerimle.
Ne güzel şeyler öğrendik biz çocukken ve de büyürken ... Komşuya kokmuştur diye yaptığımız börekten ikram etmeyi. Cenaze olunca mahallede müziğin sesini kısmayı.. dualarımız ne kadar içten ve samimi ,önce bayrağa sonra millete ,açlara ve evsizlere ,en sonda kendimize dua ederdik yüce gönlümüzle.... Eskiyerek yıpratıldı inancım .. Çeke uzata yamadım ruhuma elde kalanları ya yine de koca bir boşluk... Duymuyor şimdiler de ..... Sırra kadem bastı ben büyüdükçe .. Yada ben layık olamadım bilemiyorum... Eski eskidi dostum ve ben insan kalmak için çok uğraşıyorum...
Dilimizin lehçesi vurgun yemiş. Sekteye uğramış hâli içler acısı ve diner mi bu acı bilinmez ya hayırlısı. Ne kayıtlıyız bu sınıfa ne kayıtsız kalabiliyoruz. Ahvâlimiz muamma. Tek ayak beklediğimiz derslerin teneffüslerini bekliyoruz umarsızca. Sağ bacağımızın sol bacağımıza hakkı geçiyor ve zil sesiyle anlaşmış gibi beş dakika ağrıyacağını düşünmeden, debeleniyoruz.
Ey dünya! Sakil nefsimiz, sakil dilimiz, sakil yüreğimiz hiç anlaşılmayacak, hiç anlamayacaksın bunu da biliyoruz.
Y'önünü bilemeyen çocuklar kadar kaybolmuşuz lâkin Allah'ın takdirine de inanıyoruz. Göğe asılı kalmış gibi ne kanat çırpabiliyoruz, ne düşebilmek nasibimiz hayatın herhangi bir evresine. Ey dünya! Suya düşmek istemiyoruz, sudan çıkmış balıkta olmak istemiyoruz. İzin ver ayıralım içimizi şu viran şehrin kalabalığından. Zirâ, şunu bil ki senin yaşın kadar yorgunuz. senin yaşın kadar yaş biriktirdik göz çukurlarımızda.
Biz böyle öğrendik efendim dostumuzun hüznünü görünce sakladık özenlice kendimizinkini onunla oturduk ağladık ve gülen bir bebekte buluştu tebessümlerimiz acıları unuttuk bir bardak muhabbetin demini hiç azaltmadan güveni ikram ettik çiçekli tabağında farketmedi sağ’ın ve sol’un politikası anne’lerimiz toplayacak dağılan ve d’ağlanan herşeyimizi dedik birlikte Fatiha yolladık ölmüşlerimize tuttuk sesine sarıldık hayatı nefesleyenlerin mutlandık ölürcesine bir bayram günü gibi saygıyla vaktini bekledik sevinçlerin ve evet
Çok anlamlı özel ve güzel bir şiirdi kutlarım sevgili şairem sevgiler selamlar