anarşist akrostişkorkularımız var içimize tohum gibi serpilen.. her gün, her an ağlarken harabeye dönen içimin, hayattan nasibini alan duvarları, ölü bir kasırgaya, ben bıraktım ruhumu deli cesaretiyle.. varsın kopsun kalbimde fırtınalar vursun sineme anarşist dalgalar.. -bırak.. nedendir bilmem düşüncelerim hep cehenneme düşme telâşında.. üstelik yok iken ecelin bir adı ardı arkası gelmeyen özlemlerim birikti göz çukurlarımda.. çığlık çığlık kırılmalardan ’boşver’ diyerek geçerken gönlüm, karanlığın sinsi sillesi hep yüzümü parçalamakta.. salt güzelliğine aldırış etmeden pamuksu bulutları d’okudum toprağın kalbine, gördün mü ?? yıldızları işleyip boncuk boncuk nasır tutan gözyaşımı akıttım göğsüne.. ve sen ruhumu terk eyledin öylece.. ayazın gölgesine sığınan gülüşlerini sök kalbimden sök ki, kanaması dursun evrenin.. insafsızlığın ayinleri maya tutsa ya da h’iç kanamalar boşalsa göğümün gözünden biliyorum, Rabbim yüzünü çevirmez yüzümden.. emel güneysu/dörtşubat |