Kara maviI bu akşam caddeden geçen ben değildim kara mavi bir kediydi, gözleri yosun yorgun. anlamak için sese ihtiyacımız yok... II burada dolu yağmuru yağıyor ışıltılı metalik, derinlerden geldi iplere bağlanmış karlar bitip buzların eridiği gün dehşet saçacağım kendime çarparak ellerimi bir dansa katılıp... III kurtlu elmalar yeşil adam kuklaları, ve gökten düşen poe’nin iskeletiydi kayıp kentin üstünde tepetaklak kafa sallıyordum cebimdeki kuş ölünce IV nihai sonsuzluk, tepede parlak ışıkların yanındaki ay orada bir terslik var kabuğu soyulmuş çekirdek yukarıya kırıp büktüm dallarımı kimsecikler yoktu yaprakların sessiz labirentleri gibiydi gece renginde öldüm öldünüz... |
Evet, evet ölüyoruz
ölürken yaşadığımızı sanıyoruz.
Kusurumuz büyük ve hazin.