Karanfil’li AnlatılarTenine bile dokunmazken bir bıçak Nasıl kanar yürek böyle Güneş gömer kendi yalnızlığını uzaklara Bıçak bileyicisi hergün mahallede korsan gösteride Mahmut Amca’nın fotörü hiç eğri durmadı Karanfil yokuşuna bıraktı son resmi Alfabenin kötü kullanılış biçimidir İnsanı içine kapatan Bir bekçisi var Bir bilet kesicisi Hepsi toplamda isyan etmeye değer Bütün fotörler kahverengi Siyah olanları bile Hepsi kahverenginin değişik tonu Fazla pişirilmiş ekmeğin kabuğu Kefende kurumuş kan Mezar taşları dik duruyorlar göğe doğru Güneşin Marmara’nın üstüne düşmesi bir anlam ifade eder mi Depremleri tetikliyor öteden öteden Kahverengi bir fotör Mahmut Amca onu hiç eğri giymedi Kızdığında bile elma ağaçlarının çiçeklerine Balığa çıkmak sabaha doğru bahane İyotlu havalar çare değil Herşey biraz kahverengi Üzerinden aşılamayan duvar anlatmaz mı İçeride fırtına Kör olsa parmak uçları Senin tenini bilemese Karanfil yokuşunu tırmanan bir karınca Hayallerimizden geçse güneşin peşinde Daktiloda oniki karbonlu bir bildiri Merkez gerilla birliği topluca intihar etti Karanfil yokuşu kırk derece sıcak Ölesiye seviyordu yağmuru toprak Hey ak güvercinlerin ömür biçicisi Sen hangi dağa şahin oldun Bir serçe sürüsü ürkek Ürkek, tetikte Sevdalı Dönüp geliyor aynı ağacın dallarına Kaç ihaneti görür bir ömür bin yıl sürse Ellerimizin içinde bir kardelen Takılsa Mahmut Amca’nin fotörünün şeridine Temmuz’da bile eskimezdi Hangisi en çok canı acıtır Kurumayan kan mı Söylenmiş söz sadece söylenmiş bir söz müdür Havada ağırlaşan azot kokusu Kafanda ölmeden ölmek olur mu şimdi Güneş tepeye tırmanırken Üstelik ayaklarımızda çiçek tozları Can nasıl terkeder seni Bütün kuş sesleri Yaprakların iri damarlarında su yürütüyorken Ölünmemeli bence Kuşluk vakti destancılar hala sokaklarda Saman kağıdından efkarlı ellerinde hüzün Aynı nakaratın tekrarlanan son harfi İsimleri taşıyor telgraf telleri Henüz yasak değilken yaşamak Son bir kez daha nefes almak Son kez ismini anmak Sonra sonsuza dek yaşamak Anlamak zor gelecek Fotörün kenarına bir eskilik ilişecek Mahmut Amca onu hiç eğri giymedi Perdeleri aralıklı bir gökyüzü Peygamberleri bile kıskandıran bir vakur Hüzün volkanın üzerine örtülü bir şal gibi Hep on yaş genç olsam Hep on yıl geç başlasam Ellerim bir öfke patlaması Ellerim dünyanın sonu Fotörünü aynada düzeltip gitti |
Tebrik ederim
Emeğe Saygimla...