Sözler ve Bulutlar
Son zamanlarda “ölüm”
Yaşadıklarımızdan daha ağır olamayacağını düşündürüyor Köpekler uluyor aşağıdan Gökyüzünü sızlatan arsızlıklarını döküp ortalığa Babamı öldürdüler. Şakağından vurdular onu Yüreğim kanadı İçimde bir ölü yatıyor şimdi Hiç acımasız Kağnılarla taşındık, kirpiklerimiz toza battı Uzun bir çayın başlangıcına kuruldu çadırımız Neşelenmeyi unuttuk Sadece dertli türküler söylüyoruz Bakkalın kepengine slogan yazıyor komşu köyün işsizleri "Bonzai içmek haramdır. Ona karşı durmak..." -birisinin onlara bunun bir "iş" olmadığını söylemesi lazım – Ekmeksiz geçen altıncı günümüz Kapılarımızda ki kırmızı boyalarımız hep döküldü “Güneşten” diyor bazıları “yağmurdandır” diyor bazıları da -çarpı koyuyorlar şimdi yerine- Ben her ikisine de inanıyorum Annem gibi “inanmayı” bırakıp gitti o Arıyorum kendisini, bulduğumda bıraktığı mirasın kötü olduğunu söyleyeceğim “İnanmamak” daha iyi Uzun anlatılacak bir şey yok aslında. Bu kalemin hatası, başlayınca durmayı bilmiyor bir türlü. Kara kızın aldığı koltuk eskir diye korkuyorum O hemen gitti. Ben onlara sarılıp kaldım Gülüşünü en çok, acıyı ezen gülüşünü hatırlıyorum “Yağmur yağarken ağlarsam kimse anlamaz” dedi, küçük kızı Sağanaklarda büyüyor şimdi Mevsimlere ilişkin ne söylense artık bir yalan Herşey kendini inkar ediyor Sözler ve bulutlar kalıyor gökyüzünde |
Bu güzel şiiri yazan ve bizimle paylaşan şairimi KUTLUYORUM. Nice güzel şiirlere.