Annemin avuçları ve şiirin ölümü üzerineBoğazıma takılı bir hıçkırık Kırkbirinci düğümünde Annem avuçlarından akan ırmaklara bakarak gitti O zaten rüzgarla gelmişti Galaksinin en hızlı eskiyen gezegeninde Evsiz çocuklara dünyalar kurdu Ve oyuncaklar getirdi Süpürge püsküllerinden saçlarıyla “En büyük dileğin nedir?” diye sorduğunda Sakalını tanrıdan ödünç almış babası “İnsan olmak”demişti yeryüzündeki insanlara bakarak Bütün sevinçleri içine doldurup Annem avuçlarından akan ırmaklara baktı İçinde oynaşan balıklara Meryem’in oğlunun çarmıha gerilmezden önceki merhametini Yanına alıp düşündü Zaten hersey bir yanılsamaydı Çocuklar ölmeyi öğrendikten sonra Çok öldüler Annemin avuclarından akarak Ağlayan topraklara düştüler Ağaçların sesini duyuyor musun? Kuşların susmasını? Şimdi yenmezsek vahşeti Annemi öldürecekler Küçük kardeşimizi öldürdükleri gibi Bizi doğurduğu için Önce onu Şimdi yenmezsek vahşeti Yıldızı kaydığı yerden Dileklerimizi tuttuğumuz yerden öldürecekler Ve şiir ölecek Kan akacak üstüne Kimliklerimiz terkedecek yaşarken soğuyan bedenlerimizi Yatacak çıplaklığımız yolun ortasında Kanayacak Tarifi yapılamayan duygulara kör olacak kırlangıç Serçe yuvasına dönmeyecek Biz aç kalacağız Şiir ölecek |
Anneler Günü Kutlu Olsun…
Ana cennet kokusudur…
.................................. Saygı ve Selamlar..