Biraz Umut ve Çok AcıYavaşça dönen kirmanın ucunda yaşam Çarıkları yollara meraklı üç-beş kişi İlahî yok oluşların ardında Yün eğirip çıkrık çevirirken Kör Sağır Sûreleri üfledi Yeni doğan çocukların kulaklarına “adlar sözlüğü”nden silindi yaşanmış yıllar Fetvalı rakamlara değişti Avutulmaya ihtiyacımız var Ve biraz gözyaşına İsyan kendini boğsun içinde Patlamaya mecalsiz Yanardağı ağzı asiliklerimiz Devrim umudunu yitirmeden Yollar Uzun Kıvrılan Tozlu Asfaltlarla kaplı umutsuz uzantılar Adanın ortasında yaşlı bir zeytin ağacı Etrafında büyüyen çocuklukların Elleri mürekkep lekeleri Siyah Yeşil Ve Kırmızı Ve insan sıcağı Sabah gülen akşam çatılan kaşların buyurganlığı İyiliğin; kendini sakladığına inanılır oldu Uzaktan geçen gemilerin güvertesinde bile Gören yok onu Derin kuyularda sesler Senfonik Yarıp toprağı Acı Biraz umut Çok acı |