Daüssıla 7-Açmazhor görülmeliyim kasabada lastik pabucumla, elektrikle ilk tanışmalıyım kendimi ilk defa görmeliyim boy aynasında bir bankanın camekanında bir naylon gömlek, bir ince kravat, bir cedid yeni elbise ilk iskarpinimden ayağım vuruk keratam cepte, yesil parlak tırnak makasım manşetimden biri bozuk pazarda kalmamış, evden uydurduk elden düşme; orta mektep şapkamın armasının teldişlerinden biri kırık dikiş ipliğiyle tutturduk sonra kiralık odalardaki çilekeş arkadaşlarla sabahları çayla kahvaltı, kışları odun-kömür derdi, birileri Bağarasından hallederdi üç kişi pazaryerinde kaç tanesinin tadına bakıp.. yüz gram zeytin kahvaltılık ben de onlar gibi; bilya oynamalı, dondurmacıya, köşe bakkala üçkağıt açmalıyım bir başkalarının bize attığı onlarca kazıkların fırsatını bulup, herhangi birinden kuyruk acısını çıkarmalıyım her yazılıda kopya çekmeli, coşup, gecenin leylisinde beş dakika aralarda sinemaya kaçak girmeliyim arkadaşımızın kız arkadaşı için mücadele vermeli, kardeş gözüyle baktığımız sınıfımızın kızlarına laf atanlarla kavga etmeliyim olmadık kışkırtmalar arasında güçlü dostluklar kurmalıyım yalnız kaldıklarımda, sıkıştırılma, dayak yeme korkusu yaşamalıyım hafta sonları tuğla fabrikalarında üç kuruşa talim yaz tatillerinde inşaatlarda ekmek arası helva kum elemeli, harç karmalı, taş taşımalıyım adını bilmediğim ağababalarca kollanmalı korunmalıyım bilinçaltıma yerleşmeli bir-kaş kişi bir araya gelip, birilerini yalnız yakalama umudu bazılarına haddini bildirme arzusu sarmalı benliğimi defter kağıdına tütün bini bi para küfrün ağza alınmayacakları bile almalıyım ben de ana-avrat, din-iman,mintan sülalesini yedi ceddini ne demekse esfer-i safirisini düz gitmeliyim, yakasına yapışmalıyım çete geçinen itlerin, tehditlerine hastir çekmeliyim kelle koltukta gezmeliyim.. siyasi mücadele vermeliyim yandaşlarımızla, olmadık zamanda birine kan-kardeş olmalıyım durduk yerde vazgeçilmez kardeşten ileri arkadaş bulmalıyım ötekilerle tartışmalı birilerine yaranma çabalarım birilerine görünme, süslenme daha nice telaşlar, can havliyle sınıfımın kızlarından başka öteki sınıfın kızları, mahalledekiler başka memleketlerdeki kızlar okudum diye hava atmaya çalıştığımız kitaplar, ilk aşklar,, ilk mektuplar,, ilk sigaralar,, ilk sarhoşluk denemeleri, ilk iç çekmeler ve ilk yarım kalan sevdalar, ilk yazılamamış mektuplar, ilk verilememiş mektuplar, ilk yaşadığım ihanetler arkadaşımın aşkına vermediğim yüzler yüzünden pişman olmalıyım.. bana, benim yüzümden olmayan dargınlıklar …. hadde hesaba gelmez düşmanlıklar çocukça küslükler, kavgalar, kan davaları, beni ben olduğum için kutlayanlar vay beeee ben neymişimleri yaşamalıyım şimdi bulup helalleşmeli boyunlarına sarılmalıyım… bana sahip çıkan; babamın asker arkadaşı Ali Amca amcasının oğlu Gavur Hasan “senin yetişkin kızın var” demiş.. yenge fişlemiş.. oysa çocuktum daha, cebime baya bir para sıkıştırdı “başıyın çaresine bak, ben gene sana takviye ederim” dedi, ağladı okul çıkışı geri dönemedim.. kiralık odalarda kalan serseri arkadaşlarda bulaşık yıkma karşılığında hafta sonu Fil Kiremit Tuğla fabrikasında dürüst kalmaya azmettim ne diğerleri gibi aylak gezdim ne de onlara uyup sigara benim hiç bilyem olmadı mesela sapanla kuş avlamadım top bile oynamadım komşu kızlarla bakışmadım, mektuplaşmadım kimse tarafından kale alınmadım varsa yoksa ders çalıştım zaten kopya çekmeyi göze alamazdım, içlerinde okuyup giden tek bendim askerlik, ardından memuriyete girdim şimdi duyuyorum her biri bir düzen, bir iş sahibi her biri para babası ev apartman cabası şükür aç-açık kamadık biz de geldik biryerlere çoluk-çocuk her biri bir yerde kırk küsur yıl sonra gele-gele geldik gene Çınaraltına ömür geçmiş ne uğrunaysa var hesap et ana-baba çekmiş gitmiş kardeşler silmiş bir de kahrolası gurbet ..! bir ömür hasret!...” |
Şiir şeklinde büyük düşünüşün yüreklere damla damla sızmaşı…
Çok Beğendim.
…………………. Saygı ve Selamlar…