Daüssıla 5-Ağıtlar
.
nerden bulduysa o günün behrinde kuşağının arasından çıkardı da iki buçuk lirayı “eyi sakla, imi? düşüreyin deme sakın” diye cebime sıkıştırdı” bilmen niyeyse bir dondurma alıp da yemedim o iki buçuk lirayla sanki sarılira sahibiyiz öyle ya!.” ; aaah anammm! urbası yeni, yoldan her geleni kendi evladı sanan değilse, hiç değilse bir selam bekleyen, “iyi” haberine kuşkuyla yaklaşan, gözleri yolda gönlü, gurbete uçan evlatlarının, mutluluğunda sağlık haberlerinde her bayram arafesinde beni uman eceli geldiğinde bile umutlanan anam………. “yedi yıldır daramadım saçımı felek deyverse de bilsem suçumu eller düğün bayram eder de ben gurban mı etdim karakoçumu..” anam düşer yadıma anamın yakdığı ağıtlar “-yağmır yağar dereleri sel alır gurbete gidenin yarin el alır …” almadı mı aldı.” … “-gurbete gidenin sadece yarini değil anasını da el alıyormuş, ilk zamannar baya ağır gelmişti “ha deyince” kabullenemedim ama biraz da “aklı ermezlik” tabi “topladım durdum da tarlamızın daşını ağladım da sildim gözüm yaşını mektebe yolladım can yoldaşımı o da beni anar ağlar mı ola” bizim “gedeler” ne olacaktı oysa öyle ya.. başlarında kim olacaktı, anam bir başına nasıl baş edecekti, onca çoluk-çocukla duyunca; öfkeden deliye döndüm güya babamın hısımı akrabası yarenlerine sonra; hak verdim, öne düşüp, yol gösdermelerine bilmem onlar önayak oldular bilmem anam vardı” ……… “bocalar da bu dert beni bocalar ağır gedin de gurbete geden yolcular eğlenin de size sorayın gardaş-bacılar içinizde benim oğlum var m’ola” “-her evladı gurbete düşen anaların ağıtları düşer yadıma gurbete isyan eden analar kimi kader mahkumu kimi gurbet mahkumlar gelir aklıma anlayamam bilemem kabul edemem ömrü gurbette geçirilmek için dünyaya gelmeyi anaların bağrının yanmasını “gurbette ömrüm geçecek• bir daracık yerim de yok oturup derdim dökecek vefalı bir yarim de yok” anam ne baharı bilirmiş ne yazı ne sıcağı, ne ayazı ne konu-komşunun ne torunnarının adını varısa da, yoğusa da herkeşe benim adımla çağırıyormuş yalan değil “-rahmetli anam, üvey kardeşlerimle meşguldür diye Allah var benimde hiç aklıma gelmedi o zamanlar daha doğrusu isyanlardaydım işin aslı Allah razı olsun Hacı Amcadan bizimkileri ayırmamış, kendi evlatlarından gerçi anam da güzel kadındı Allah için otuzunda var yok, dul kaldığında sıkıntı çekmemiş, Hacıya varınca benden başka! bayramlarda beklermiş beni “geçen bayram gelemedi bu bayram gelcek” diye diye duydum kahroldum… ne zaman duydum,.. taaa öldükten sonra; kahroldum ömrüm boyunca hay bu gurbeti icat edenin yedi ceddi, sıla yüzü görmesin şimdilerde insanın yüreğine oturuyor ta can evine yaş kemale erince kanını donduruyor ana-baba olmayan evlat acısını ne bilir nur içinde yatasıca anaamm! beni anmadan dakikası geçmezmiş kardeşlerimde beni bu yüzden affedemediler kan davalılarıymışım gibi kin kustular affedemediler beni haklılar yüzüme bakmadılar el var, gün var demediler açtılar ağızlarını, yumdular gözlerini ağızlarından çıkanı kulakları duymadı hangisine ne cevap vereceğimi bilemedim hangisinin ne dediğini anlamadan birinin nefesinin bittiği yerde öteki dört koldan saldırdılar haklıydılar.. haklılar ama neye yarar anamı geri getirir mi ilenmeler, küfürler ahlar vahlar..” … “gene de garardı havanın yüzü yarama sardılar da balınan duzu gurbete yollaman bi oğlunuzu ben yaşadım deye boşa gezerin” ağıtlar Hesna Çapraz’a aittir. |
Çok Beğendim.
…………………. Saygı ve Selamlar…