Bir şarkıyı tutukluyordu gözlerim
Bir şarkıyı tutukluyordu gözlerim
Haylaz bir çocuğun denizi taşlamalarında Sarıdan yeşile Yeşilden maviye ağır ,ağır bir şarkı ki Maviden cam göbeği soluyor sonsuz sonra Denizin dibinde denizden evleri Bir yosun sürüsü gözleri Lepiska saçları Kara derili esmeri Deniz atına binip,de giderken gözlerim Yelkenlileri selamlıyor du rüzgar Yaprak haylaz Kız haylaz Neye tutunsam denizin dibinde hatcem Denizden evler Neye çığırsam türkü Sonra kınalar yakıyorum akşama Duvarlardan inerken gölgem Doğan bir çığlık oluyor ansızın Her şeyde bir hayır var diyorum Oysa namerde seslenmemişim Peçeye peçeneğe Buruşuveriyor yüreğim Sirke satıcısı sesiyle mayhoş Şarabıma kıvrılıyor kurşun hasret,hasret Bunlarda geçer bunlarda geçer türküsü Seyyarın seyyarlığından sağılıyor ulu orta yazıya Yüksek yüksek tepelere ev kurmasınlar ağlar ana Vay diyorm Vaylar bana Saçlarına yıldız düşmüş koparma annem Ve bir ateşe bağlıyor sol yanımı yar Kırık kırmızı Dökük sarı Yer demir Gök bakır ilkbaharları Yağmurları sağıyorum sevdam ormanı Hani o ıslandığımız yıllar Sessizce geçti yar bahar Geldi mi yaz Oysa sevdam diyorum her yanım ayaz Sevdam çoktan yanıp közü geçmiş külü seçmiş bu yaz Nasıl da nasırlı elleri yüreğimin Nasılda hasretti kuza Dost diyordum Şaşkın ördek olup tersten dalıyordu gönül suya Bir Ferhat oluyordum Bir mecnun Kayaları deliyordum Balyozları kafamda kıra ,kıra Ve sen geliyordun kan beynime tırmanınca Savur gitsin diyordu felek Vur yerden yere şu kara bahtını Anam oluyordu sonra Bacım Eşim Gardaşım hayat Ne paytonlar süslüyordu gırtlak yokuşumu Sivriçledikçe,kamçıladıkça aşk sol yanımı Kirpiklerde bir köy doğuruyordum Bir kasaba Hanı iki ucu boklu çomak var ya Kırıp ortasından nehirler akıtıyorum Kan damlayan yaralarıma tuz basa,basa Ve pak bir alın yazım çiziyordum Yıldızlardan elmas bıçakla İçmeden sarhoş Ferhat Berduş şirin geçiyor Mavi görkemdi dili İçimden seslensem Dağlar devrilecekti Çığ düşecekti Daha dil bağı kesilmemişti toprak, toprak su sızımı Titrek yer sarsıntısı incecik zar Sustu Sev diyordu sev yeşili sev sarıyı sev, sev de neyi seversen sev gözlerim seni seçiyordu sen ki Yanaklara tuz Dosta hasret haşlıyordun umutla karışık Bir devdi bilinmezin gezgini yürek Sahanlıklarda patlamış ay yüzü Daha doğmayan gün göldeki ay Ve bir hasret daha dağ ağlıyordu Gözlerim ki hala bir şarkıdan diğerine seni bağlıyor Bir şarkıyı tutukluyordu gözlerim sana Kurşunu kesmiş tetik sevda bu kamil söylemez |
ece can tarafından 4/23/2008 12:00:46 AM zamanında düzenlenmiştir.