AŞK Kİ BURUK ŞARKILAR
Ah bu şarkılar
Buruk şarkılar ki Gözlerimden derin maviler çalar Seni bu mısralarda aramalar Dilimde adını sayıklamalar Saçlarımda yıldızlar bağlamalarımın sebebi şarkılar Kaç zamandır yüzüm haraza Dilim lal Uzarken tırnaklarım çatlamış toprakta Kaşlarda ot bağlamalar Kulağımda garip bir yol almalar Yağmur da ıslanmalarım var Bil ki ölümü özledim seni bekleyip şarkıları dinlerken Sevişmek isterken delicesine Ölümü özlemek bir den bire Sensizim yine Sensizim Mevsimsiz Gittiğim her yer seninle Buldozerler panzerler sokaklarımda ayak bağı Gözlerimde nazımın uzaklardan derin mavi dalgalanışı Beylerbeyinden bir bayrağın dalgalanışı Perdelerim kapalı Kapılarım kitli Bir yetimin gözlerimden gülümseyişi Ve hasret Çınar altı suyun suskun sızlayışı Martıların yalvarışı Dilin lal Yolunu bilmediğim bir bahar Yitik sarı Siyaha dönmüş ufuklarımda kızgın gül Orada yitik ömrüm Bozkırlarımı sen avla Acıdan damıtılmış katran karası kurşunlarınla Yık sol yanıma hatıralarımı Damlayan hasreti Ve sen duyduğun kapını çaldığım sesi sayıkla Son yolcunun sigarasında kesilen nefesimi Varışı olmayan yolculuk tükenişimi gör Uzat at okunu sol yanıma Öksüzüm sensiz öksüz koy türkü,türkü Al alabildiğince köhne siyahı Tutturduğun pamuk ipliğinden geçen iki kelimenin Bende ki acı yalımını Yakıp yıktığın gecenin ağıtlarını duy Duy ki sabahlar olmasın Bilirim ki sabahların da bir ağıtı var Ah Ve bir gönülün hayatla vedalaşışı var Bir sardunya kokusu sokak,sokak Yıldızlar altında oyalanmak Dolayıp ayın saçlarından gözlerimi sana koşmak var Boğulmaz sandığın şarkılara Düğümlenmez sandığın mısır püskülü sigaramla Bağrıma basılan sen dumanımla boğ Oracıkta yitilişimin talihsizliği Sen aralıyorsun belki de perdelerini Ben görmüyorum Ellerinde kalbin al derken gözlerin Ah diyebilseydin Söyleyebilseydin ben gibi Tepeden tırnağa Ellerimden ayaklarıma Sol mememden sağa uzanan aşk masalımı Sana kesmişken gözlerimi usulca sana Suskun yıldızlar ölüsü Birden bire batacak hançerin çehresi Damlayan gönlümün kan lekesi Düşlerimde sana dır bilmem dünyanın neresinde verilen son nefes Harında koşuşan sevda Birbirini kovalayan çiftleri hatırla Havadaki turnalarda Karadaki canlılarda Sevdamın bir turuncu mır ,mır balığı Ve tek eşli kalışlarda ara Soğuk bu akşamlarda Sabancıda olgulaşmada Yunus olup kavgalaşmada Anla Arya anla Neyzen teyfik oturuyor yutağıma Ömer hayam Bir garip Orhan veli martıları kulaklarım Hücremi bölüyorum Kül çöreğimi Gecemi bölüyorum sana Korkak düşü olma Düşle Düşle ki sabahlar olsun Düşle ki bir şehir kurulsun Bir kasaba Düşlerinle sınırsız otur bağrıma Şaşkınlığımı anla Çocuksu ağlamaları mı Usulca açılıver dudaklarımda arya Hala kanaması nedendir bilmediğim bir şehir Bir mezbaha geçiyor toynaklarımda El amanlar geçiyor Bir köylü kızı kıvraklığında aşk türküleri Bir yiğit gurbete gitse gör başına neler gelirleri geçiyor Yüreğimde usul,usulca sen Nedendir perdelerimin sis bağlaması Kirpiklerimin sazıma düzen bağlaması Ellerin yurdunda kaldım bir başımalığımı anla Anla arya anla Kitli kapılar ardında Dört duvar odalarda Göz yaşlarımın sağanak ,sağanak yağışını Ağlarken çocukluğum vuruyor kıyılarımı Alın terim çorak topraklara Çorak topraklar dudaklarımda Dar ağaçlarını hatırla Özlüyorum yokluğunda idamlık ilanlarımı Kurşunlanmalarımı Hançerin gümüş sapı dururken bağrımda Sen uyu arya sen uyu Ağlama Yeni terleme bıyıkları özgürlük yolcusu Yumruklar baba haçlığına diyet Yolun bir altı bir üstü kalışlarım var Ve o şarkılarda sen Uzun ,uzun sen Sen ki düşlemek Düşlenmek bilir misin neden Güneşli o gözlerini bir görsem Sıcak rüzgarlar tenime değerken sen Buz üstünde üşümesem Yalçın kayalıklardan düşmesem sen Ellerinde ellerimi yürütsen sen Ah sen Ah sen….! KAMİL SÖYLEMEZ |