Hiç bir şarkı sen kadar duygulandırıp ağlatmadı asla
Hiç bir şarkı sen kadar duygulandırıp,
Sen kadar ağlatmadı Sen kadar yakıp Sen kadar zemheri ye katmadı Bir şarkıya öykündüm Bir bilinmezler dehlizine düşerken gölgem Tutsak Yasak Kapılar kapandı Öyle mahkumum ki ellerinde Sardunyalanmalarım Yerde damla,damla kan kalmalarım Bir öykü ki yarım Bir şarkı ki öksüz kalmalarım oldu Şimdi solgun bir gül Ve ellerimde dikenlerin kaldı İstanbul,İstanbul olalı Böyle mavi Böyle keskin esmedi poyraz Derin mavide haylaz dalgalar Şaşkın bulutlanmalar Kaş ile göz arası vurulmalarım var Oysa altındı konuşup koklaşmak Gümüşle olur mu altın parlaklığını yudumlamak Her nereye gitsek Her ne derde düşsek Sevdamız vardı Ya evde yoksan şarkısı Bu kadar mı acı baharatlı Bu kadarmı seni bana hatırlatmalı Gözleri çisem Dili şah gidişin Bulutları bende emzirişin Rüzgarı Ferhat edişin beynimde Senin o gözlerin var ya bebişim Güneşi beynimde Ateşi içime ekmişsin Şimdi sus ve söyle türkümüzü Ben duyarım seni söyle Taşların altında ney Bıçak ağzında mey vardı suskun akşamlarda sensizlik Gül kurusunu sevişin Ellerimde ellerini besleyişin bir zaman aralığı kardelen Yaz yağmuru Sabrımı zorlaman Hiç bu kadar soğumadı demir Bu kadar kırılmadı mavi Yağmura yakalanma hali Ki şaşkın , şaşkın, çağlama Bir kuzunun kurda koşması Uyudu su Düşman uyumadı asla Ne sen soldun içimde Ne de dünya Hala ilk gün ki gibisin sevda Başı dik Kulağım kirişteyim sana Hiç bir şarkı sen kadar duygulandırıp Sen kadar ağlatmadı kamil söylemez |