Bilir misin izel
Bilir misin izel
Görür müsün bulutların gözlerimde ki ak sakallarını Tane,tane incilerin gözlerimden sana aktığını Kapatıp, perdeleri Siyaha ılgıt ,ılgıt aktığımı Bilir misin Yıldızları yok yere yiyip bitirmelerimi Yüzümü siyaha çevirmelerimi Ellerimde ki ellerinin papatyalanmasını üreğimde ki sensizliğin zemheride kardelene eşliğini Söyle bilir misin Hangi dağın altındayım şimdi Hangi aşılmaz okyanusun girdabındayım Kızılırmak olmuş damarlarımdaki aşkın Belki de son günün akşamındayım şimdi Bu yalanlar Bu dolanlar Bu ak sakallı kurşunlar Seni beni ne kadar ahbap kılarlar Bulutlar durur gözler yağar Bir garip hali yaşayanlar var Yalanlar Dolanlar var Sokakta kaldırımlar lal Tenimde tarihten yıkılmış ahşaplar var Var izel’im var Bu günün yarını Yarının karanlık kuyuları olduğu kadar Aydınlıkları da var Saldın mı ipi kuyuya Ah güzelim göreceğin soğuk sular var Karadan kara geceler var Ay var yıldız var mavilerde Seni ne kadar oyalar bu ak sakallar Beni ne kadar Şiirlerde beni vuracaklar Mısralarda seni Söküp gözlerinden siyahı ellerine koyacaklar Oyalayacaklar seni beni Seni içindeki çocuklukla avlayacaklar Beni iki damla yaş kalmadılarla Vuracaklar güneşi Sen iste yeter ki İste Oyasını sökeceksin siyahın düşüncelerinle Dilini de ben söktüm Yarini yok bilirim Yarini yok bu gidişinin Devren sokaklarınsın dediler bir aralık Kiralık Hangi gün gün yüzünü gösterecek Çocuksu yüreğinle uyutup büyüt yokluğumu Şarkılardan sana baktığımı Uyuma uyan diye haykırdığımı Duy Ve hisset saçlarında gezinen ellerimin sıcaklığını Sana devrettiğim kimliğimi Dar ağacında yırtılıp giden gençliğimi Üç kuruşa ülkemin peşgev çekildiğini unutma Dirilt ellerinle sende ki yüreğimi Kimliğinle vur karanlığı Devir Bilesin ki yıkılacak o zaman nemrudun tümden dağları Hiçbir ümit parıltısı yok politikacılarda Soğan ekmek yiyelim dön gel zeynebim in sofrası da boş Ellerlinde bu sıska politikacılardan sonra Kızını dövmeyen dizini döver politikası sil baştan getiriliyor Sen ,sen ol kızım sen aldırma Sık taşı suyunu sal boğulsun cehalet Dağılsın Dilin susarsa Ayağın kaçarsa Bu vatan kan kusarsa Sen yaşama Ben yaşamayım Ne çıkar ha var ha yokuz dünyada Beni mısralarımla anla beni dünyayı sen şakağınla Hangi alın yazında gizlidir yaşamın Hangi politikada hangi ülkededir insanlık ve tadın Hangi kalem yeter sen sevgini bana anlatmaya dahası unutamadım Bir kurşuna satıldın sabah ayazında Şaşırdı düştü Kevser unutma KAMİL SÖYLEMEZ |
Mısralarda seni
Söküp gözlerinden siyahı ellerine koyacaklar
Oyalayacaklar seni beni
Seni içindeki çocuklukla avlayacaklar
Düşündürdü...
Bir çığlık gibi geldi...
Ne çok çığlık var... Ne çok şeye karşı...
Tebrik ve saygımla