Göz bebeklerimde yağmur sevişmesi bir mevsim
Göz bebeklerimde yağmur sevişmesi bir mevsim
Beklenen sen gelmeyişlerin de ki hüzün ellerim Ve çoğaltırken seni bana hasret kuraklığı Söğüt gölgesinde dinlenme mevsimi sana Ve uzar sende yollar Büyür yalnızlık İçimde sevdan orman yangını Çıldırmış bir mavi kahır Ve kavalını ağlatan çoban halim Tuzunu yalayan keçi inadı köprüyü geçe meme hali Zıvanasından çıkmış insan ve bu kent Özlemin yırtılır çarşafında bağrım Gel isterim dağlama Bu yara onmaz yar boşuna ağlama Sarılır hüznünle tepeşirin gönül tahtama Sıçrar bir çekirge sonbaharıma Ateş düşer Ellerime ayaklarıma ateş Yanar bir dağ Yanar bir su Su yakıverince ateşini yanak,yanak Bir ağıt kına yakar dilim tırpanına Günlerce kül Binlerce hece ismin Bağrımda gıcırdar gondol gibi hasretin Dökülür tozunda tozutmuş aşk Sen duymazsın Ahşaptan baş kaldırır bir çift eski aşklar gamzelisi Karışır göz yaşım değişir damak tadımda tuz acısı Gidip de gelmeyenlerin özlemidir bu kent Ardımdan dökülen annemin bir kova suyudur yanaklarımdan nisanlanan Eskir ten Dökülür bir neyzenin gözlerimden güftesi Eser tüm rüzgarlar kara yel ve zemheri O eski ahşabına Anamın ektiği biber kokusu ve keder Akar göz yaşım tabak,tabak Ve sen İçimde kırılır bir ayna Devrilir bir gürültüyle gök Şimşekler adam arar adam ve mert Durdurana aşk olsun Dürülmüş bir defter koltuk altlarımda şiir Kurumuş nar dalında soyunur da yalnızlık Giyinir bir başka mevsim Bir başka düş gökkuşağı canım sıkkınlığına Bir mefta nın çenesi bağlanır sabahıma Burkulur anamın oyalı mendili Dantelime hüzünlenir ve ağlar yan yastıklarım Hazandır mevsim Hasret ve can yongalanmalarım çoğalır Bozkırlar tenimedir uyanır Göz uçlarımda çoraklanır kumsalın Ve üşür takvim yapraklarım Asi bir özlem serseri bir devrim oyalanır Uyutmuşta parça,parça telaşımı öksürük Yüzünü sürer tenim toprağına ve sen Ah sen sevdam dediğim Bağrımda dellenir kızılcık şerbeti Bir zaman sana bağlıydı damar ,damar alyuvarlarım Sendin dolaşıp duran kılcalımda oksijen sayışım Pembeden sarıya bir bulantı halim Ve buruşuktu gökyüzüm Sirkeci sırtlamış çıkmış satışa sırtımda Ve sürülmüşsün sevdamın dağlarında Bir dünya hüzün avuçlarıma Tuz ekmek hakkı Bir garip aşk bu bendeki baş bağlama Hatırla eski bir bahardan çıkıp gelen sevişmeleri Haldır,haldır koşuşan saat zembereğini Şu gözlerimin sana neler söylediğini Ve bahara bir türlü dönmeyen dönmeyişini Yastığımda hasta Yorganımda dal,dal kalan bahar Sensizim Bir garip bu kentte her yanım mezar Bir hazan mevsimi tenim eteğinin tefinde Benden gidişini şimdi kelpeten marka sabunlarda hatırla Kaç bahar telef tarihten dökülüşüm Yaprak,yaprak özlem ve ölüşüm Bir ceviz ağacı gibi seni yüreğime resmedişim Avuç ,avuç köy pınarından seni içişim Tam da yüreğimde ateşi yuvalayan değil mi ki gözlerin Neyse bunlarda geçer delerde geçer şarkısını söyletmeye sen yeminlenmişsin kamil söylemez |
UMUT ve DOSTCA
ASMEROZ-62 tarafından 8/11/2008 4:06:59 AM zamanında düzenlenmiştir.