TRUVALI HELEN AYNALAR ÖNÜNDE
aynaların önünde
güz saçlı kadın helen kırışıklıklarına örümcek ağından kremler sürüyor monologtur yalnızlık kim ses verecek sana dümeni kırık limanlardan yırtıldı gemilerimizin karinası avare rüzgarlarda tayfalar çırılçıplak sokul bana sessizliğim Paris mitsel düşlerde sparta çok uzak deniz fenerlerinde viya viya yalnızlıklar kırmızı karanfiller uzattın o gizli kıyılardan karıştı yazgımız deniz kızlarının yorgun düşlerine tanrısal bir yalnızlık bu ürpertiler mevsimi ruhun çıplak burgaçlarında vapur çığlığına eklenen elvedalar beni yaralayıp durmayın ey aynalar güzeldim eskiden elektra komplekslerine kapılmadan önce meneleaosun heleni gibi zambakların ışıltılarında kuğu kılığına girmiş aşklardan kaçmıştım kül kaldı biraz senden paris biraz yakarı biraz yaraların mitolojik şaraplarla dinmeyişi ah yazgı meleği sesler yitiyor truvada kül rengi anılar dolaşıyor uyluklarımda ithakalar çekiyor içim ithakalar nerede yazdın bu yabancı yazgıyı kara ayetlerle dolu alnımın yazgısına kutsal sularda kutsanmakmış meğer aşk ayrılık dokungandır truvalı helen gizli sevdaların mahrem dudaklarında sığındığım yazgım ah yenilenmez ırmaklardan akıp giden sular kabullenir her ölümlü bir gün yazgısını aynalarda yenik düşen çizgilere gel kül olacağız nasıl olsa mitsel ırmaklarda yanalım lotus çiçeklerine çiy damladı mevisimin kırık ezgisi lirimde geçip gitti denizler fırtınası kayboldu altın renkler ufuktan kuğular yaralandı helen düşler gemimizin pruvasında kavga tanrıçası eris çağırma artık beni aşkın gladyatör gülüşlü kavgalarına nereye ulaşsam gemileri olmayan limanlardayım düello aşklar aynasında kimi yaksam göğsümde anka külüne dönüyor ah aşk yeniden kutsa beni ÖMRİYE KARATAŞ |