PALMİRA ÇÖLÜN YASLI GELİNİ
kaldırıyoruz peçesini günahın
kızgın çöl kumlarından çıkarıp gövdemizi tanrı enlilin kaybolan yüzüne sürüyoruz günahkar bedenlerimizi fersah fersah uzaklardan ay tanrıçası aglibol gibi doğuyorsun vahama palmira eskizini çizdim andacıma bütün mitolojik aşkların bitmeyen matemler kuytu boşluklarımda gözlerinde buldum hayatın dinginliğini ben çöldüm hep sana sen soğuk bir gülümseyiş zindanıma nicedir yağmalanmış antik kentler gibiyiz çağırma beni çağırma sütunlu yollardan cellamda en kutsal tanrı gibi sakladım seni günah çiçeğim palmira sana nippur sunağını adamadım balşamin içimde can çekişiyor çöl günahı aşklar göğsündeki yeşil vahadan yitip gideceğim nasıl olsa yitik bir babil tabletine dönüşeceğiz kavgamızın türkülerinde öylece kala kalıyorsun palmira çocukların ağlayışı geliyor aklıma iç çekişleri bir çöl çiçeğinin palmiye ağaçları altında ay ışığında sevişen çöl buğusu sevgililer geliyor aklıma bir part savaşçısı gibi yıkıp geçmişsin içimdeki köprüleri palmira cellamda çok tanrılı aşklar kutsadığım çöllerine yağmurlar yağmıyor kederli hep çöl kalabalığı kalbimdeki günahkar aşklar tutkulu esrik savaşçı bir part savaşçısıyım ben kendi çölünde ah ay ışığında palmiye ağaçları altında çölleşmiş dudaklarını öpmemek elde değil çelişkili yağmurlar yağıyor kente tahrip gücü yüksek bir bomba düşüyor kalbime kaldırıyorum günahların peçesini hüma göğsünde kendini tüketen bir alaz gül oluyor aşk haşin ve kederli bir mitolojiden çıkıp sütunlu yollardan tanrı enlile koşuyor palmira palmira çölün yaslı gelini palmira her aşk kendi dönemecinde yengili ah balşamin al göğsünde sessizce uyut beni palmira çölün yaslı gelini kuyruklu yıldızlar çöle düşmez kayıp bir mittir aşk ütopya aşklar çölünde balşamin yitik bir mezopotamya masalı gibi uyut beni göğsünde Ömriye KARATAŞ 18.12.2016 İSTANBUL |