PİYER LOTİ VE LEYDİ MARY
çemberlitaşta
yitik bir hiyeroglif miydi aşk çıkıp gelirdin alkımlar içinde yasaklı baharlardan ellerini tutardım belirsiz pusularda gözlerindeki ince yağmurlardı beklediğim çıkıp galata kulesine gözlerine bakardım yağmurların incittiği istanbul silüeti gözlerine kız kulesi içimde oluşan zindandı her aşka aziyade bir aşksın sen bir yanın piyer loti bir yanın ıhlamur yokuşu kum taneleri gibi sakladım seni içimde bir seyyahız işte sen piyer loti ben leydi mary geziyoruz gövdesini yağmurların kırdığı yarım aşklar kenti istanbulu ey içimin bahar dolu sevgilisi bir yol ağzında bıraktım seni yarım aşkları gömerler eski bir bizans sarnıcına akmasın diye sevgilinin ince gözyaşları bir akşamüstü azatlık kuşlar gibi sığındım eski bir istanbul kartpostalında kalan bekleyişlere ne sen piyer lotisin artık ne de ben leydi mary verilen sözler kül ve yangın Ömriye KARATAŞ 15.12.2016 Tablo: Rus ressam Ivan Aivazovsky’nin, ’İstanbul ve Boğaz adlı eseri |