Ve ard-arda vurulur insan. Ve "ve" ekleri eksikleri ile uzar gider..
Susmayı tercih edenlerin ve kırıldığını es geçenlerin ve beklerken özleyenlerin ve özlerken bekleyenlerin ekleyenlerin içindeki korlara sabrın nârını ve küsenlerin sessizce incitmeden incinmişliklerine rağmen öyle zarifce yananların ve kül olup bir kaç satıra âşkı sevdayı ve hayatı ve hayatın diğer adı cehennemi ve yine üzmemek için üzülenleri şu t’arafa alalım ve hesap günü gelsin kurulsun nizâm dökülsün eteklerdeki ve kâlplerdeki taşlar ve kırıklar Allah adaleti diriltti kimsede emanet kalmayacak âh’lar bilinsin.
Bir de her okuduklarını öylesine şiir sayanlar kimi kâlp mâhşer kurarken yorgun ritminde kimi kalemin düzdüğünü yalanları kimi keyfinden ödüllendirirken kahyasını kiminin intihâr ettiğini bir kader uçurumunda bir boşluk sonrası bir şiirin dibine düşüp içindeki bir hayalin enkâzına gömüldüğünü kimsesizce bittiğini yaşanamadan bir ömrün yası bile tutulmadan öylece kaybolup unutulup gittiğini hatırlatırım.
Öyle basit değil dizmek âhvali cümlelere düşünün ve taşının sabit fikirlerinizden ve lüften bir çimdik atın biryerlerinize kendinizi incitmeden yinede zira incinmek telâfisi zor, şifası olmayan derin onulmaz kör bir yara ruhlarda anlayın tüm insanlığınızla n’olur..
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
İç dökülmeleri.. şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
İç dökülmeleri.. şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
"Kalb, ebedü’l-âbâda müteveccih açılmış bir penceredir; bu fâni dünyaya razı değildir.
Ey nefsim! Kalbim gibi ağla ve bağır ve de ki:. (ve "ve" ekleri uzayıp giderken) “Fânîyim, fânî olanı istemem; âcizim, âciz olanı istemem." der nur mektebi ne de güzel söyler
Bıraktık ve ye'se düştü insanlığımızın c'anı karşımızdakinden sözden ileri gidip vücut diliyle de nefret ettik
Evrende ilk nefes alışımız bundan milyonlarca yıl öncesine dayanırken dil denen iletişim mucizesini şimdi ki asırda k'aybettik bittik
kaşlarımız hilâl şeklini kaybetti (merak) gözlerimiz dinlemekten vazgeçti (huşu) hayatında gülümsemeyi hiç bilmeyen bir kör çocuk gibiyiz artık adım saymaktan yorulduk başımızı iki elimizin arasına alıp sıkılmakta çığır açtık...
diyemediklerimiz şiir oldu okuduk böyle ve ya okusakta dile getirmekten imtina ettik insanlık kabiliyetini kaybetti dinlemek, anlamak, hissetmek can çekişiyor
"Sevdiklerimiz öldüğünde sevme kabiliyetimiz ölmüyorsa demek ki bu filmin devamı var." diyor Mehmet Yıldız
kollarımı göğüs hizasında buluşturup hem duamı aminleyip hem de "bu ubudiyetle mi Allah'ım?" diyorum üzülerek
Anlayın lütfen tüm tüm insanliginizla nolur. Hayat sadece Kalemlerden düsenler değil. Yaşanan çok şey var aslında. Gorunenler var gorunmeyenler var. Bu anlamda güzel bir şiir. Kutlarım sizi. Kaleminiz hep yazsın. Nice güzel şiirlere.
Bu dünyanın geçici olduğunu bilen ve ahret alemine inanan ,ama buna rağmen her türlü kötülüğü yapan, çalan çırpan ve kul hakkı yiyen sahtekarların çok olduğu bir ülkede yaşıyoruz .Hem dindarım diyor vatandaş, hem sahtekarlık yapıyor.aklından geçen düşünce şu oluyor.Ne olacak ki rahmet kapısı açık ,namaz kılarım , tövbe ederim,ALLAH nasılsa affeder ve kurtulurum diyor ilahi adalet var ve er geç kötülük yapanlar cezalandırılır , hem de bu dünyada yaşarken.. İnsanlığı ve insanları acıtanlar nasıl cezalandırılacak bekleyelim ve görelim. Sevgilerimle.
Bilmiyorum zaten biri bir şey calsa ilk kendimden şüpheleniyorum. taşlı bir iç dökülmesi ben aldım payıma düşeni güzeldi gerçekten naifliğinde yermeler farkedilmeyecek nerdeyse. saygılar kardeşim.
Sevgimlesin şair...ve kalemin.
daima.