2
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
1098
Okunma
şimdi bir akşam sanat okulunda örülen çeyiz kadar an(lam)sızım.
birazdan on dörtlük düşlerim yetmiş yaşında bir adamın muskasıyla boğdurulacak,
töre gereği.
hadi bana içinde yaşamak geçen bir şiir icat et.
yoksa dudaklarım, dudaklarının yokluğunda verilmiş bir hükümle
aşağı doğru bir ağaçtan inecek
içinde kahramanların volta attığı düşlerde
bir fügüranın ölmesi okadar önem arz etmesede
ortadoğu toprakları gibi kuruyacak çocukluğum.
Hiçbir cami, hiçbir kilise, hiç bir mabed inancımın kurdelasını dikemeyecek.
yaşını unutmuş bir kalem, bu modern çağda kuantum fiziğiyle alakası yok
başı boş bir kelamla buyurur emrini
dudağımın uçurumunda gayri cesaretsiz sözcükler atlayabilseydi
belki;
Picasso her tabloda gülecekti ve gülce bir trajedi olmayacaktı tesbih boncuğunda.
o yüzden 33 kez adını zikrediyor bilincim.4
o yüzden "belki"yi yalnıźlaştırmak gerekti bu şiirde.
şimdi ağzının kenarına sürgün edilmiş öpüşlerin kuytu bir sokakta Yakubun kör gözlerine dokunmalı
dokunmalı ki Yusuf bu şiire gelmeli
Züleyha gelmeli
Silah çatanlar ölmeli
ve
yüzün, gündoğumu yerine kullanılabilmeli Tanrı tarafından
seninle sevişmek arzusunu yatağımın koordinatlarıyla bağlayamadım.
şuan aklıma gelen tüm yollar polis kontrolünde
ve bir cinayet telaşı ceplerimde gezerken
devlet tutanaklarında yan yana yazılmış adımız
sen yanlızlığa azmettirmişsin
ben teşebbüs aşamasında seni sevmişim.
yasal bir taşkınlıktır harf inkılabına muhalefet bir alfabeyle sana şiir yazmak
5.0
100% (7)