Mavi giymiş gidişlere
içimde geç kalınmış bir devrimin utangaçlığı,
pamuk toplamaya giden kızlar gibi kapatmış yüzünü. irin kokuyor sokaklar cinayet doğuruyor köşe başları bir otogar velvelesi ve başına şiir biçilmiş bir aşk bavula sığar mı içinde Muhammed geçen bir kitabın başında ağladım. ya stârla başlayan bir cümlenin yükü gelip boğazımı sıktı birahanede atılan zafer narası gibi havaya saçıldı çığlığım. kalbimin asfaltını eze eze şimdi ölmek üzereyi geçtim bir maratonda. ihtilal kokuyor son defa çoraplarım. ağzında lili marlen türküsüyle binlerce belki geçiyor içimden, vedasız. öylesine bir eylül yine ve ben tir tir ölüyorum her seferki gibi sessiz... sedasız... |