Requiemterledi şiirim, ellerim parmaklarım gözlerini unutmamak için altını çizdim karakalemle gece birden mayıs rengine büründü, öyle sandık iyileşeceğimizi sandık, ama yanıldık her çürük tomurcuk karın ağrısı caz gitara alacalı mavi saat döngüsü kör baykuş blues ve yağmur çatıları dövüyor bir uyurgezer gibi usturaya vuruyorum kafamı duvarda kurumuş gölge, kül rengi regl damlıyor kasıklarımdan ölü dişleri öpüyorum çılgın bir katil, kanlı kancayı sarkıtıyor sundurmanın kapısında şuraya bir öykü çiz ay ışığı canisi spiker ağız dolusu bağırsın muhteşem barok, şehvet ve oburluk mor kırmızı elbiseye bürünmüş iğrenç figürler bin dolarlık kefalet ücretinizi sikeyim maymunların da anatomik özellikleri vardı kalın kafatasları, bol iştahlı büyük çeneler tüm binaların tuvalet boruları patlasın yüzlerine. sundurmaya gel o gölgeli ağaçlardan gelen ayışığına zehirli rüzgar öperken sessizliğini kararlıydım, durdum, durdum kuğular parçalamıştı boyunlarını tatlı bir şarap kokusu vardı dudaklarında bir şey uykudan uyandırdı beni esmer kuğu kuşunun ölümcül daveti tuhaf bir çeşitlilik aynalar yakılmış kitaplar vudu bebeği gibi gözbebeğine saplanmış iğnelerim. |