'harabesu'günlerin saatleri arasında bir tercih hakkı tanınır ingiliz anahtarıyla sıkıştırabildiğin kadar. şehir yumuşak inişe geçer akşama doğru, maksat karanlık bazı şeyleri daha iyi anladığını söylemek için de geçerli hesaplaşmalar yaşanır kendine gel, kendine git yürü dur bazen öldüğünü düşle bu havalarda toprağa girmeseydim de iyi, de melekler ceplerimden çıktığında sonra yüreğim, ben sakatatçı değilim bir rahibe çorabı asla. hiç olacağını sanmıyorum bazı şeyler pijamalı adamlar için önceden tahmin edilmiştir az kalsın görüyordum vaka, uyanmalısın, hayallerin oturduğu kaldırım nereye kadar tutabilir seni etile sosyalizm karıştırmış dost tavırlarıyla geriye aynı hastalıkları kalıyor bazı canların dün sokaklarda insan vardı bugün dar geliyor insan insana keder varlığı yoklukla bulandırırken, ellerini boşlukta serbest bırak ayıp serbest azdan çok çıkar nimet süslenir nimet kararır onu görebilirsiniz, onu çekersiniz dilimlere ayrılmaz bir köktür beni teslim görebilirsiniz gören de başşehir yorgunluğu uzun bir sigara içimini beraber tutalım saçların lazım ellerim titriyor anahtar güneş batmayan imparatorluk zevkiyle sızıyor su.. sızlıyor bulmaktan da gelinmiyor gitmek vazgeçiş ordusu selamıyla beş parmak yukarıda dayıyorum dayanıyorum musluktan akan kan... lütfen ağzınızla seviniz. |
Issız acun kaldu mu
Bu değerli dizeleri de şiire eklemek istedim..