Tırtar / Tavla“-Macar Odasının müdavimi olannar taha do(ğ)rusu gayfa mencilisinin adamı olmayannar ya oyun bilmezler de; gayfaya getmezler ya da artık; oğlu-damadı (y)etişmişlerdir de “gayfaya gedip de onnarı ıra(ha)tsız etmeyen hinci, oyun oynarlar, cığara İçeller ‘üsdüne varma, arsız edersin’ demişler deliğannılıkda olu bö(y)le şe(y)ler, genş onnar, biz de genş olduk.” deyenner neyye dersen “o gayfaya geldi” deye çoluk-çocu(ğ)u oyundan galkıp yer veriller onun yanında cığara işmeyenner gayfada huzursuz olullar, yahut ku gayfadakınnarı huzursuz edeler.” “-her ne ğadal “-otur! otur” dese de cığara işdiğine ses etmese de yavaş-yavaş ortalıkdan çekilmek, dünya işlerinden elini eteğini çekmek artık sakalı yerine gomaları acık da namaza-niyaza, ahiret işlerine el atmaları ğerek” “-yok ki anasına sattımın bi gayfa da(h)a genşler birine ğederse biz de ötekine ğedelim garşılıklı oturup oynacan Bedel gibi amma ele ğüne ne deyelim canım odaya ğetmek isdemeyo aslında emme nerde durayın, nere ğedeyin varısa da yoğusa da meselleme teselleme, dini hekayeler aslı var mı yok mu, bilen mi var.. neyimiş de bi ğün gederkene peygamber efendimiz, Allah Allah kim görmüş şahitlendirmiş dee galeme almış.. emme faraza gakar-dutar da eyatlı bi etiraz edersen kırk yerden üst ayağa gakarlar kırk yerinden delerler tefe gorlar eciği-cücüğü, dünkü çocuğu ahkam keserler fetva verirler onun uçun mencilisde dilini dutacan mümkün mertebe odaya uğramacan emme nere ğedecen.. ne edecen..” “-insan kendi beceremese bile Göpleğin Amadın tavlasını seyretmeye doyamayo asla teslim olmaz neyder-eder illa kendini vurdurur, karşıdan bi pul daa getirir “-yek evinden çıkmak oyunu verdirir” a(ğ)zı açılırsa bi! hak(k)ından gelemen valla neyimiş; “-gıçını satacan, şeş evini alacan, garşındakının; atcaa(ğı) zarı hesaplacan” “-ağır ganlı oynar emme sonuna ğadar zar atıp, bıkdırır Pala,” “-penç-ü se, severler güzeli gencüse .....................................................” “-her sayının bi adı var; yek-dü-se-cıhar-penç-şeş çift geldimi dü ya da düş eklenir, dubara, düşse, düpenç, düşeş dü eklenmeyenlerde hep yek, dörtcar, hani insan bir-bire “-hep yek” dendiğini anlayo da dinine yandımın madem dört-dört gelince dörtcıhar! madem tavlada dört de var peki o zaman niye cıhar” “-get len valla sen zar dutuyon yau altı kapıya aldık ne zamandır gelmeyen şeş geldi aşdık adam hemi şeşi yek atıyo hemi vuruyo, hemi çıkıyo biz aşmak zorunda galıyoz, o a(ç)şmayo dört gapıya bize hâlâ gele adam hankı gapıyı yapıyosa bize hep o geli(r) adam kaçıncı çit atıyo ya zar dutuyo(r) valla” “-sen de dut arkadaş dutmadan mı atacaz” “-dutulu da bu ğadar da olmaz ..ına go…” …. “-tamam benimkini ben dutuyon geliyo(r) seni(n) kini demi ben dutuyon da gelmeyo(r) hemi sana hiş mi çi(f)t gelmedi çiti oynamadan vazgeşdin mi çit geldi arkadaş deyip de yengatdan atdın mı?” “-Sadıllah’n oyununa da heş akıl sır ermez garşındakı adam zar dutar anlarsın Sadıllah öyle deği iki sahat düşünür tabi bu arada sen zarı eline almışsındır deyelim char-se atdı ya bu defa o’na ne ilazımısa o onu mesela dutar şeş-i se oynar etrafdan herkeş üst-ayağa gakar .. “yok n’oldum öldüm char-se” char-se onu açığa yatırıyosa hele ve ona da ilazım olan şeş-i se ise, neyder eder etraftakileri ikna eder şeş-i se oynar balkondakınnar çeker geder.. olmadı yengatdan atar her türlü çamıra yatar çünkü şeş-i se attığına önşe kendi inanmışdır idda eder, şeş-i se atmışdır ve şeş-i se oynar adam da bi hırs bi garnıdarlık kiyne sorma yenilgiyi asla hazmedemez yenmek uçu her yol möbahdır ona “-vay bey efendi vay sen ne zaman aldın altı gapısını altıya yatdıydın al bakalım şunu eline” “…” “-töbossun vurdum işde altı al bakalım şunu eline” sonura efendime söyleyen hakaretin envayı çeşidi onda onunan kimse başedemez gazara zarın biri yere düşmeye ğörsün “-evden çarşaf getir” “-ipli zar” “-dayın Goca Durmuş’da bi işi gatliken mesmurlu dutmaz dı” “….” “-bi ğün süngerinen guş avlayomuş vuramamış ağlayo “-bi guş vuruvu süngeri sana vereyin” dedi bi çekdim uçan guşa, guş ayanın önüne düşdü sonura ağlayalak köy girişinde garşımdan geldi n’oldum öldüm “-süngerimi ver analığım döğcek” deye” “-hele bi de bunu hiş kimse döğmemişdir, bu hiş ömrü-hayatında kimseden dayak yememişdir emme herkeş kırk defa dinlemişde olsa konu ırakıbının bi yakını helbet, başar anlatmaya “-bi ğün bu alayımda atmış-dutmuş Belik Güneyde bunu bi yakalarsın “-len ......” dedim “-gel bakayın …..!” başladı yalvarmaya a(ğ)lamaya “-valla demedim, billa demedim” basarsın buna köteği yer mi(si)n, yeme(z) mi(si)n ağalayalak savışdırıvıdım” falan filan “-adam yanına almış oğlannarını, damatlarını anam bi gocağarı basmış bizim damı gayınbobam arada galdı “bana kim derler biliyonmu ben adamın anasını-avradını … tamam Memeda(ğa) sen haklısın” dedim Alla(hı)n onarcağı ertesi ğün Günsüzün Altında hapahap , annac-annaca gelividik bununa(n) “eee Memeda(ğa) de bakalım kim derlerdi sana” “tamam yavrım Sadıllahım sen haklısın valla billa gurul meselemesi oldu” !! “-beni nası it yerine godun Gayınbobamın yanda” “-cahıllık o(ğ)lum valla-billa” “-hinci bi cahıllık da ben edeyin mi ha!” …!!? adam her goldan saldırıya geçiyo emme yalan emme essah emme takdik emme ne” “-yoğ ülen adamın tabiyatı bu” “-bi de Sadıllaha ğöre; her elde oyunun guralı değişir mesela onun işine geliyosa “-olmaz ona dokandın ille o pulu oynaycan” der hemen ertesi el kendi oynadığı oyunu değişdirmekte teretdüt etmez “-vay beyefendi vay anan güzel mi, ben sana şaka etdiydim” ya da “-öyle bi gural varısa oynatmasaydın” “-sen onu isdermezsen altı kapıya al, o yedi atar çıkar hatta yedi gapıya aldıysan altı yüzlü zarınan sekiz atar gaçar “senin orası gapılı değilidi” nutgun dutulu valla-billa” “-yaa abey nası oldu bu” desen seninen sankı alay eder “-senin altıevi gapalı değili di ki sen ne zaman kaç atdında gapadın orayı” der isdediğin gadar geriye dooru atılan zarları oynanan pulları say dinledemezsin neyi, nassı, kime annadacan kırk şahit bulsan o dediğim-dedik der sekiz atmış gibi devam eder sen mars etmişsindir “-yok ben pul aldıydım” der marsını yer olmadı bi tezvir idd(i)a dutduru yok öyleydi, yok böyleydi adam akıllı, gafanı gazana çeviri sen şunu atdın, ben bunu atdım sen bakarsın artık olcaa-molcaa yok “-get nalet osun” deyip tavlayı gapatsan olmaycak gavga etmeye gaksan musafir bi yandan öte yandan valla el adama güler “-get nalet ossun” der bu oyun, bu izdirap bitsin deye atı-atıvırısın onun sayısı beş oldu deye sevinelek tavlayı gapatmaya gakarsın herif bu sefte de “-ağa bura(sı) köy yeri burda tavla yedi de biter” der devam eder hani Yahudi ö(ğ)luna tecaretin sırrını “-olum salamon, satıcı ne fiyet isderse sen yarısını teklif et” demiş de salamon ayakkabı almaya ğedince söz temsili adam “-on lira” dediyse seninki “-beş lira” demiş bir üç beş adam bıkıp “-ğet nalet osun al bedava emme gözünü seveyin bi ğet” demiş de salamon “-yok olmaz” demiş adam “-n’oldu len” salamon “-iki dene verecen” demiş ya o hesap en acısı da; bana hiç sekiz gelmedi demek anlamına “-zar bana gülmedi ğetti böğün ballıydın valla” d(iy)ecek ossan “-yok oğlum ben bu oyunu bilirin” der hatta arkadaşlarının “yenemediklerini buna alıp geldi”klerini sayı bile vermeden nası(l) yendiğini gerneşe-gerneşe balllandıra ballandıra sankı üçüncü beş yıllık galkınma pilanını anladan Devlet Pilanlama Teşgilatı başganı gibi anladır gari. “-bizim oğlan bunun meramını anlamış oda onculayın atdığını deği(l) de istediğini oynayoru etrafınada yardakçılarını toplamış tabi hepiciği Sadıllah’dan kuyruk acısı çekiyoru bizim oğlanın işine hankı zar yarayosa bizim oğlan ne oynarsa “-oooooo pravvo” seniki üsdüne-üslük bi de gele atmayo mu güplere biniyo başlayo söğüp-saymaya ga(y)ri dinsizin hak(k)ından imansız geli seninki atamadıkça çilleden çıkıyo “-zar dutma ” “-dutmadan mı atacaz amca” “-dışardan at arkadaş” “-Allah Allah, al işde atıyon gene düşeş” “-elini tavlanın içine sokma garşıya çarpdırt” “-sana mübah da bize günah mı yani” “-eciğine-cücüğüne bakma” bizim oğlan da “-yoğ amca ben bu oyunu bilirin” dememiş mi “-valla herkeş yenemediğini bana getiri!” “-valla sen benim oğlanın garşısında hiş oynayamazsın Erdal’da, Türkay’da tavlayyı çok iyi bili hep sıtıraciynen oynarlar, hep hesap-kitapla ama Bayramına oynamazlar bizim Bayram’da senin gibi zar dutmadan oynayamaz” “-amca ben Bayram abeyi de yendim seni damatlarını da yeneceğimden eminim ben de bu tavlayı eyi bilirin benim taktiğim de bu! hep ırakibimi kendi silahıynan yenerin … ömrüne bereket bu mubareği dayım Goca Durmuş da eyi oynarımışımış emme hacı olduktan sonura bu mubareği “gumara giriyo caiz deği” deye; bi ta eline almamış bana nasihatı var hatda duşmanıyın sila(hı)nı kuşan yolunu-yordamını gullan ademoğlundan gorkma” deye kendi dedikleyin işin aslı; bizim o(ğ)lan da Sadıllahın talebesi valla o da ondan geri ğalmaz Şanal’a bi türlü diş geçiremeyo biğün baksaykı Şanal bunu gayfada bekleyip duruymuş Şanal’a “-gel bakalım epap gel yau, gelmiş-geşmiş ossun,…. olur bakalım be! olur bunnar bakalım sen canını sıkma iki ğün sonura unudulur ğeder yani yannış anlama da senin ğibi kültürlü adama nas(ih)at vermek deği de aman deyen çoluk-çocuğuna da eza-cefa etme Bizimoğlan” Şanal guya kayfada buna yenildiğinden bahsediyo sanıyomuş “-olur bizim o(ğ)lan olur, olmuş-gelmiş geşmiş sen hinci olcaklara bak biladerim, sırala bakalım gara pulları” deyomuş o devam ediyomuş “-cahillik işde bi avış köyde neyi paylaşamayorular gel de anna” “-noldu abey yau” “-demek senin kayınna nefes darlığı çekiyomuş ha” “-nolmuş bizim gayınnaya yau” “-vaa! sen duymadın mıydı” “-nolmuş bizim gayınnaya yau” “-neyise boş ver, yumbarla, şeş-i yek sidikliğini ba(ğ)ladım, ! at bakalım” “-nolmuş bizim gayınnaya yau” “-ananına gavga ederkene ........” “-anamına neye gavga etmişler yau” “-at hadi at, gene gele şunu da al bakalım eline” “-ne gavgası abey” “-senin hanım harmana yardım uçun köydeymiş ya” “-hıı ee??” “-yengeynen anan çekişmişler mi ne de” “-ee...” “-senin gayın peder de anana söylenmiş haral, söğmüş filen işde birini üçe go bakalım” “-ee” “-al bunu da eline, hadi at bakalım “-…..” “-at hadi at yau” “-ee” “-anan da eve gelince dişi mi kitlenmiş ne atılmış ğetmiş” “-……” “-yuvarla bakalım” “-ee” “-birini go bakalım” “-boban da basgına varmış Sedetlere” “-ee” “-zar dutma arkadaş” “-len valla bu bobam yaa” “-yumbarla kemikleri” “-….” “-o garıcağz da go hadi bakalım ötekini de bobanı elinde zopayınan file ğörünce hadi birini çık bakalım açtın mı demek..” “-eee n’olmuş yau” “-o ara da da senin bobalık gelmemiş mi” “-epap iki düşeş atamazsan mars olu(r)sun; .. Alla(hı)n onarcağ işde ….. bereket versin … şans işde köye taksi gelmesi deği mi acile etişdirmişler …..” “-n’olmuş yau” “-düşeş at düşeş” …. “-iki bir bile alıı epap” “-ee” “-üçüncü mars asdanım” “-ee” “-ne ee” “-anlatsana yau.. …. n’olmuş” “-hadi geşmiş olsun dayoğlu” “-n’olmuş yau” “-ney……. ne olmuş yau” “-yau bizim bobalık” “-………” “-anam” ……… “-gayınnam” …… “-anam” “-n’olmuş onara?” “-yau sen demikden beri deyodun ya hanı” “-ne deyon asdanım sen” “-yau bizinkinner” “-n’olmuş sizinkinnere” “-yau demikden beri” “-yani mesela” “……….?” “-yoğ asdanım öyle bişiy” “-yau...” “-bak asdanım ben bu gayfenin bunca yıllık horuzuyun, geçen gün de hemi bizim o(ğ)lanı çoluk-çocunun yan(ın)da yenmişsin hemi de köyde bobama deyvimişsin bi da olmasın okey mi goçum duymayan valla billa köküne kiprit çalıvırın o anayın kaküllerini gelep-gelep yoldurun bundan sonura “epap”, “bizim olan, mizim olan” yok ……. “-abeyy” deycen izinimi almadan gayfanın eşiğinden mayıl-mayıl bakacan Manolya Gıraatanası’nın gapısına gelip bekleycen ordaysam mesele yok bi temenna çekecen “eyvallah” yoğusam işde dananın guyruu orda gopuyo, ağşama ğadar bekler misin yoğusa dabannarı yağladığın ğibi benim eve ğadar gelcen varısam “-okey goçum” decen yooo evde de yoğusam gerşi onun golayı var seni madır etmen peş-peş yengene izin kaadını bırakırın ne de olsa bobayın hatırı var elimizde böyüdün sayılısın üsdünde eme(ği)miz var “-yok yaa, neyde bilcen lenn” “-bak goçum, bak asdanım sen sen ol dikguyruklug etme dök eteğindeki daşları öykeynen gakan zaralınan oturu” “-neyde bilcen len” “-bak asdanım hinci altında külüsdür bi hacımurat var de(ğil) mi Allah gaza-bela vermesin emme sen biğün köye gediyokan ben hu tilafonun gulağını gıvratsam da “-aloo sayın mıhtarım ben Bülbül candarma ğarağol gomutanıyın işde hu pilakalı tomafil gaza yapmış” desem bana kim suval sorar anan düğünlerinde tef çaldığı cemi-cümle köylüyü toplayıp da gölün etrafını dolaşıvımaz mı” “-ben de sana köye getçemi deyvimen” “-len olum deyvimene ne nüzum var sen köye mezbur hafta sonu getçen gayfada yoğusan evdesindir çoluk-çocu burağıpda getçek değisin evin telefonu cövap vermeyosa bil ki yola çıkmışsındır demekdir ondan basit ne var” “-bazara ğetdiysem” “-len asdanım alt tarafı bitlinin tekisin haralda ağşama ğadar bazar bazarlacak değisin sen onu-bunu boş ver.. ğözelliğine elimi öp “abey” de sen beninen aşık atamazsın” “-haklısın abey” “ha! şöyle …. imana gel kafir” “-anam avradım osun ceyar senin yanında halt etmiş” “-efendim” “-haklısın abey” “-ha! şöyle goçum” .! “-gel asdanım, a(ğ)ar olda molla desinner işde böyle ne şiş yansın ne kebap sen netçen elin üç o(ğ)laklı beş geçisini “-anam avradım olsun ceyar bile zolda zıfır galı senin yanında birinin guyruğu geşmeye görsün eline ırahmet okutdurusun Ermanı Mezalımına” “-…………….goçum heyy” “-tamam abey” “-gel hinci oynayalım” “-galsın” DİPNOTLAR ağır ganlı : gereğinden çok yavaş, cansız, sakin gatliken: katiyen, mutlaka mesmur: düzenli, gereğine uygun sünger: sapan taşı analık: üvey ana ama kayın valideye de damat tarafından analık diye hitap edilir.. (bobalık; babalık: kayınpeder) aleyhimde hapahap: beklenmedik anda burun buruna gelmek, karşılaşmak yardakçı : körü körüne inatla birini savunan, önde tutan zar tutmak: istenilen sayıyı getirmek için hileli atmak, örneğin 2 ve 5’i yanlara alarak atıldığında 6-1 veya 3-4 gibi avantajlı zarların gelme ihtimali artırılır demin / demikden: az önce, hemen biraz önce Yarın "Kahve" |
Tebriklerimle...