Boşluğa Asılıp Kalsak Yıldız
ilkel kırbaç tangosuyla ilikledi sevgiyi
tını turunç kabuklu yeni baharlar istemeden de olsa istenmiş sayılabilirdim belki özgürlük uçlarını açtıkça acıtıyordu içimi ama hiç biri değil hepsi aynı anda sustukça çoğalan labirent lambalarının sönük ışığı şakalaşıp tenimizle oynuyor uyumsuzluk göstermektense gülümsüyorum geçen zamana kuşku ve kaygı ile yol alırken yalvaran isteyen tüm arzularıma yenik düşüyorum masmavi sabahlardan geceye doğru doğrulan tek şey ilahi vakit ve lahitlerin sımsıkı ağzı körpe taşları sekerek geçen eski kıyılar güneşin sarhoşluğuna yenilerek ilerliyor nefes alıyoruz suların sakinliğini dinleyerek sonsuza dek çocuk kalmak ümidiyle bide yaşıyorsa orada aşkın saf hali gamzeleri çiçek açmış birini gördüğümde şaşırmıyorum ölümle arasında küçük bir gülümseme taşıyorsa mutluluk şarkısıyla şakalaşan dudak oluyorum yanağında beni götür benide götür seninle beraber akalım toplayıp şiirlerimizi uzayan hayata buseler savurarak olanı biteni avutup sonsuzluğa dek boşluğa asılıp kalsak yıldız. |
Gönül sesiniz var olsun...Selamlar,Sevgiler şiir yüreğinize...