Tut ki
Duygular, duygular,
Aşka, aşığa üzülen ben, Duydular, kaçalım! Aşağı süzülen sarnıçlar, Üşüyüp içine büzülen kırlangıçlar, Uyudular, susalım. Eşsizliği tadamadan gidecektik, Er ya da geç, Aklımda anlamsız dargınlığım, Uzaklara, çok uzaklara dalgınlığım, Alnımda ter, Dilimin ucunda, onca tümleç, Bedenimde yorgunluğum, Beni yarım bırakan tutku, Yapıp yapmamaktan, Pişmanlıktan sıdkım sıyrılmıştı, Tut ki artık, nutkum tutulmuştu, Hem, her sabah; ufku görmüştüm de, Ne olmuştu, Kör bakarken yarınlara, Çat kapı, sessiz bir son gelmişti, Tut ki bu adam; Mutlu olamadan ölmüştü. |