siestagittikçe kaybolan iki kıyıyla karşı karşıyayım gittikçe seyreliyor insanlar gibi kara gittikçe ellerimden kayıyor yıldızlar yıldızsız ellerim paramparça duvara bakıyorum artık iyileşmez dediğim yarasını sıvamış kuşlar iyiyim uçsuz bucaksız iyi beridenberi sevmem iç denizleri yıldızsız gökleri bulut yürümeli çok yürümeli hem ağız dolusu dökmeli içindeki yağmuru bu kaçıncı ıslanışı olmalı ahmakların ve hissedenlerin öyle kabirler boşalmalı kendinden kediler çoğalmalı bak ki ne çok seven el ah allah ne çok cinayet işleniyor küçücük pencerelere perde oluyor bazen çocuklara yaka kızlara çeyiz elleri hiç kızarmıyor iki zorluk bi boşluk bütün annelere saygı duyuluyor ama bi sen işitiyorsun tıkanıyor cumartesiler kesişiyor acıyla bööģle tatili hararetle uykum var kuş gürlüyor pencerede arap kızı ben küçükken çok güzel yola çıkardım evimizin önünde karayemiş aykırı uzamış dallarında toplu mezar ırak coğrafyada kurşuna dizilmiş çocuklar zümrüdüanka iyiyim derin iyiyim derelerle besleniyor aç dalgalarım bütün çaylarına talibim dünyanın yeter ki demli olsun |
Öyle çukurovadan pamuktan
Hey dağların tepesi boyver şu denize der gibi
Hem doģulu bir dil var şiirde hemde şehrin melankolisi
Güzel şiir tebrik ederim.