Dervişeprimiş bir çula dönüyor’uz iz bırakmadan denizde, çöle uzuyor yollar çıkmıyor bir yere, serap su giriyor yerin dibine, vaahh! ne bırakıyoruz yolun kıyısında, ekinsiz güle bak; uzaktaki bülbül ne söylemede menzili belli, ah’ü zar kime bir yapay gülüş, arsız bir bakış yaşamı devşirmede aahh!.. öyle yürüyoruz, heybemiz boş, yanlış gidiş çiçeği açtırmıyor, türküsüz çalgı, saz herkesin eteğinde bin etek çingene, ne? yar çıkıyor doruğa, gözleri kime kime ne söylemede? insan boyu k’ar, inip çıkıyoruz, düşe kalka yitirilen uyku gibi uyanmak dost değil eteğini öptüğümüz derviş beyazı açsaydı alnımız papatyadan yeğnice sam yeli vurmuş tarla gibi kurumazdı yapraklarım’ız güneşi bırakmak şiirden sözden evrilip çevrilmesidir sözün 03.o8. 1997 / Nazik Gülünay |