Tırtar / Patoz“-bi(r) tefasında; muhtar dellal ünnetdi duyulmayo da!, o zamnnar aparlo mu var gonşudan gonşuşa “Çataldepe, Söğütlü, Beldecik selbes(t)” edilmiş” .. “ey ahaliii!!!!!! duyduk duymadık deme(yi)n haau!” diye.. muhtar bişiy etceğinde tellal ünnerdi Bekçi Bambayram yahut, Yanefe işin aslı bizden başka kimsenin yığını tarlasında kalmazdı, hatta bazı çobanlar dağıtmışlardı artık “yığınnarını alsınlar” diye olmalı her şeyi bir yana bırakıp, eş dos(t) kağnıları yirmialtı kağnı sapı katar ettik Bazarlı Yusufun patozunu getirttik “sahat hesabı” konu-komşu gene elbirlik hızlı verdik, derken biraz daha hızlı patoz da kayış attı.... uğraşıp dururken ikindin geçeni Zühtünün Cipten inip Musdatdin Abi koşarak babamın yanına geldi “-hoşça kal Hacı Abi” “-Allaha emanet ol canım” “Fransaya okumaya gidiyorum” dedi, “?” “-memleketimizin medar-ı iftiharı” Imız Emmi, Derviş Emmi, Topal Melit de uğurlamaya geldiler “-selametle” “-selametle” dediler “-insanın göğsü kabarıyo, köyden bi bobayiğit deliğannı Avrupa da ilim-irfan tahsıl etsin Allah devletimize zeval vermesin” “gösdert kendini, görelim seni hey maşallah porofesörler ol i(n)şallah” uğurlamaya gelenler, patoza yardım etti Derviş Emmi, havaya kaldırıp testiyi ağzına değirmeden su içti Topal Melit; “-abey moturu ha(y)di neyise annamadık emme annadık deyelim hu kayışı döndürüyo da sap nası saman oluyo içine de bakdım valla naletdayın iki demir çıbık bi de savırıvısa ne eyi olacak Derviş Emmi yen’iyle sildi a(ağ)zını “-patoz bu “sap yer saman sıçar” daha bu ne, daha neler görecez dur daha; ölmeyip de sağ olana.. patozun savıranı da çıkar gün geli bi bakarsın tarlada un olu(r) buyday hemen gün geli(r) hamır etmeden yeriz ekme(ği) emme biz görümüyüz o ğünneri o ğünnere çıkarmıyız bilemen biz görmezsek, bizikinner görü(r) belki “-desene belki tarlaya adım atmacaz emme biz görü(r)müyüz görme(z)miyiz orasını biz bilemeyiz tabi” “-İriciği duymadınız mı len” “-gene ne yumurtlamış” “-hu iki köyün arası ulancak İstambol’dan ezen okunacak burda duyulcak Demirel beyanat vercek karşında eli eren gulanı gıvratçak nem ne şekil yeyim-yeycek uzanmadan eline gelecek sağ olana daha neler çıkcak da(h)a yeter ki sen paradan habar ver boba” nihayet adam “-on dakka eksik onbir sahatdan “ dedi ama babam gene de onbir saat parası verdi günlerce, “gabayel, garayel, gündoğu, lodos, hoyraz” ne eserse savurdu, çec çıktı, bakdı, bakdı “-ortaklık değil mi ta …………………………n” dedi, kasketini yere vurdu... kağnının gölgesinde testi su baştaki mendilin ucuyla süzülerek içilirdi. ıslak heybeler içinde testinin toprak kokusu dudakdan çeneye, boğaza ve bağrımıza süzülürdü su... harmanda öküzün ağzı bağlanmaz karıştırmak gerekli dirgenle bir güzel hallolunca yığılır tınaz badas edilirdi topraklı dene ağızlarında taşımaya başlar zahireyi karıncalar daha sabahın seherinde ortalık ağarmadan sanki ortak çiftçiye kimi gazyağı dökerdi, kimi DDT. karıncalar bir sabah kahredercesine çıkarıp yığıvermişlerdi günlerce çektikleri taneyi dedem karınca küreninin etrafını DDT’leyince “-hani gurdun-guşun hakkı” “-önce eşref-i mahlukatın isdikbali garınca beninen sürdü ekdi yoldu da sap mı sardı” kimbilir karıncalar taneyi neden çıkarmıştı dedem ettiklerine de söylediklerine de pişmandı işin aslı “-burdaki garınça Aydın Ovasından doycak değil ya” dedi ……. “-Rabbisi baksın-görsün g(y)ari böğüne gadak yediğine saysın” …!? “-bizden bu gadak” DİPNOT aparlo / aporlo / operlo / hoperlo / operlör : hoparlör Yalvaçın Eski Mahallesinden Yusuf Gündoğan ramazan lalettayın: eğreti, düzensiz, basit, gelişigüzel küren: yuva, karınca yuvası, sürünün toplu hali Çalı /1809 bu vesile ile bayramınızın bayram olmasını dilerim.. eksilenlere Allah rahmet eylesin |
“-patoz bu “sap yer saman sıçar”
daha bu ne, daha neler görecez
dur daha;
ölmeyip de sağ olana..
patozun savıranı da çıkar
gün geli bi bakarsın tarlada
un olu(r) buyday hemen
gün geli(r) hamır etmeden yeriz ekme(ği)
emme biz görümüyüz o ğünneri
o ğünnere çıkarmıyız bilemen
biz görmezsek, bizikinner görü(r) belki
Günümüz de çiftçilerimiz ziraat için gerekli makinelerle donanımlı hale
gelmiş tarlasını bu şekilde işlemekte.Öküzler yerine traktör,kağnı yerine
römork, döven yerine patoz ,su değirmeni yerine elektrikli değirmenler gibi
teknolojik makineler bereketli topraklar üzerinde buğdayları v.b.,biçer-döver,
ekin biçim makinaları,ekin ekme makinaları,saman yapma makinaları,balya yapma
makinaları,patoz,mimzer vb daha teknolojik makinalar kullanılmakta.Şiir de ise
kayışlı patoz dan söz edilmekte hey gidi eski günler.:)Tebrikler.Saygıyla.
Kurban bayramınız kutlu olsun.