DOKUZ TAKSİTTE ÖLMEK
bütün mümkünlerin kıyısındayım
etekleri sıyrılmış bir kız gibi gülüyor hayat ve ben bin bilmem kaç yıldır sevişme fikrinde değilim hala bir tas çorbanın kıymetinden bahsediyor diyetisyenler. bense güneşin butlarından tutmuş ervah-ı ezelde turluyorum alemi dokuz takside satılıyor düşler nazlı bankalarda, ben dokuz köyden kovuluyorum. annem dokuz suyla yıkıyor geçmişimi yıkılıyor ömrümün tuğlaları enkazında eziliyor bedenim. çağ, tedbir-i tedrisat diyor ben bir köşede susuyorum. acım kınında esir duruyor. ben sende... kavli değil bu şiirin aşk kavli migren başımın kardeşi. kasketimde dört mevsim en çokta bahar ve bütün çiçekler, pavyon türküleri gibi kırılıyor herşey gecekondu sofrasına açlık anlatıyor kahve sohbetleri. selam veriyorum japonyaya kanalizasyonlara ve iflahı olmayan bütün kara parçalarına. selam veriyorum iskeleden denize uzanan yollara birde uzanan adamlara bak ahmet, mükerrem sana göre değil. üstelik aşkı alıkoymuş bacak arasına. ben hüznünü bir gazteye sardım manşetinde sen, ben ve ölü aşklar. pynst. |