seni öptüm sen yokken
seni kaşıklarından öptüm
gül-üşürken afrikalı çocuklar. henüz bilinmemişken atom hiroşima dipdiriyken, önce vatan yazıları basılmadan dağlara, seni boynundan öptüm. teflon tava yokken gelin çeyizinde cumhuriyet on dördündeyken, ihtilale uğramamışken söz fuzulinin kaleminden parti broşürleri refahtan habersizken, diyarbakır sadece peygamber kentiyken, öptüm seni saçlarından. kutsal bir metin yöktü. henüz kimse iman etmemişken bir peygambere fenbilgisi müfredatta yeniyken zeus daha dünkü çocukken keşfedilmemişken nice kara parçaları afrika dahil, ruknettin kendini antik yunanda tanrı sanarken ben seni avuçlarından öptüm. fideli övmüyorken haber bültenleri kubanın reklam ajanslarındaki kadın umut satarken mahalle bakkalına henüz bilincim küçük esnafken pazar tezgahlarında en sık bir mağazanın vitrininde dudaklarından öptüm. leon aşkını anlatıyordu matildaya, bir son bahar akşamıydı. yapraklar rüzgara direniyordu. yakup yusufu sayıklarken usulca ben seni kuyuda öptüm. pynst. |
Yoruma gerek yok çünkü.