Sevilmek umuduyla sevmek insanidir. Fakat sevmek için sevmek, meleklere mahsustur. ALPHONSE DE LAMARTİN
Paylaş
KİTAP
MÜZİK
ATÖLYE
Tırtar / Lezzet
İbrahim Çelikli.
5,0 / 7 kişi ·8 beğenme · 4 yorum · 1130 okunma
 Tırtar / Lezzet
"
"-ıradyolar acans sonlarında hava durumunu verirkene bizim buraları göya Göller Bölgesi deye verir hani ya "-epap, biz ne denize gireriz, ne de yüzme biliriz ne böcü, ne de balık yeriz çok eskilerden bi, Bakının Osman varımış, suya düşmüş de, çıkamamış 63’te de Hasan Öğretmen oğluyla denizde galmış "-bizim çocuklardan biri çıplansa çıkana gadar gözümüz onda valla biri dutsa da debelenivise, üst ayağa kalkıyoz gayıklara da oldukça dıkkat ediyoz hep birlik okarıya taa dutların yannına çekiyoz gece dalga sürür gederse deye ertesi sabah bizim gayıkları suya endirmek ayrı bi dert sana Aşşa Melenin on yaşındakı çocukları ayan(ğı)ı file ıslatmadan gayığı alıp-varıp gediyodu bi sırığına bizim sırıklar gısa galıyo, dibe zipleniyo, koyvumayo Gürdutlarda hopak mopak ne ğezer halımızı gören gıçıynan güler” “-gene böyle bi gün, yemekden annayannar sovan-büber domatizinen gavırıp ıstakoz melemen yapdılar, fetva bilen namazında niyazında sofdalar; “-kesilip kan akmayan şey ha-şaa!!.. süm-maşa mekruhdur” deye töğbe isdiğfar etdiler ganaat etmeyenner “-möbah deği(l)” demekle yetindiler Tıkırda(ğ)n Iramazan nerden duyduysa “-denizden” dedi “-bobam çıksa yerin valla” Hacıoğlu “-yarabbim günah yazma” İzzetinali “-accık yaz” dedi Alibey “accık yazma” Memedali, Gabak coşdu, sonra da hep birlik “-ister yaz” dedik “-istermezsen yazma” gapış-gapış yedik hemi de soluk bile almadan sildi-süpürdük valla İzzetin Ali “ömrümde datmadığım bi zellet” .. Alibey memnun-muzip “yedik valla affet” Derviş Emmi “gavır boşuna yemeyo bunu” .. Akmemedin İbirem “a(ğ)zının dadını bilmemi hiş zındık gibiler görmeyon mu” .. “yüzlerinden gan damlayoru” .. adamlar işlerini biliyoru” “bizden üş kırtıklı guruşa alıyollar anasının nikahına veriyollar” Topal Üseyin “Allah bi memleketde ne yaratdıysa onu orda yensin deye yaradıyo haralda” “bi memleketde etişen sovan-sarımsağı yeyip bile aldığı gıdadan nevazil bile olmazımış i(n)san” Çalı / 1746 DİPNOT hopak: göl kıyısında kamış kökü artığı, |
Şiiri Değerlendirin
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Tırtar / Lezzet şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Yorumlar
İbrahim Çelikli.radyoda cuma sabahları dini sohbet,
herkes radyonun başında
doktor Faruk Ermemiş’den
ardından “halk hikayeleri” proğramına
odaklanırdık hemen
pazar sabahları “istekler”
“Almanya’nın Münih şehrinde
çalışmakta olan filanca
Türkiyedeki yakınlarına,
filan yerden bilmem kim
Sivasın bilmem hangi ilçesinin
bilmem ne köyündeki annesine,
babasına, eşi bilmem kime,
çocukları falana, filana, şuna-buna
falan yerdeki ağabeyi falana
filan yerdeki kızkardeşi filana
ablası filana ve yeğenlerine,
eniştesi falana ve çocuklarına
falan şehirdeki akrabalarına
filan şehirdeki yakınlarına selam ediyor
sağlık haberlerini bekliyor ve onlar için;
“Yeşil Ördek Gibi” türküsünü istiyor
herkes radyonun başında
doktor Faruk Ermemiş’den
ardından “halk hikayeleri” proğramına
odaklanırdık hemen
pazar sabahları “istekler”
“Almanya’nın Münih şehrinde
çalışmakta olan filanca
Türkiyedeki yakınlarına,
filan yerden bilmem kim
Sivasın bilmem hangi ilçesinin
bilmem ne köyündeki annesine,
babasına, eşi bilmem kime,
çocukları falana, filana, şuna-buna
falan yerdeki ağabeyi falana
filan yerdeki kızkardeşi filana
ablası filana ve yeğenlerine,
eniştesi falana ve çocuklarına
falan şehirdeki akrabalarına
filan şehirdeki yakınlarına selam ediyor
sağlık haberlerini bekliyor ve onlar için;
“Yeşil Ördek Gibi” türküsünü istiyor
Cevap Yaz
Bizim 0ralarda hala yayın balığı yemez yaşlılar; gençler takmaz ama yaşlılar pulu yok diye yeyenide kınarlar köy yerinin 0 geleneğini kırmak z0rdur usta eyvallah
Kalemin susmasın
_________________________________________Selamlar
Kalemin susmasın
_________________________________________Selamlar
“-gene böyle bi gün, yemekden annayannar
sovan-büber domatizinen gavırıp
ıstakoz melemen yapdılar,
Aslında ıstakoz çok kuvvetli bir besindir.Bir zamanlar Eğridir gölünün
Türkiye'nin en büyük ıstakoz ve kerevit sağlayıcı gölü durumunda olduğu
ve üretiminin yüzde 70-80'nine yakınını karşıladığı ancak mantar problemi
nedeniyle günümüzde ıstakoz ve kerevit üretmez ve avcılığı,ihracatı
yapılamaz hale gelmiş, ne yazık ki.Istakoz,çok lezzetli ve pahalı bir deniz
ürünüdür. Yaygın inanışın aksine canlı haşlanarak yenilmek zorundadır ve
bu işlem sırasında bağıramaz. Çünkü diğer kabuklu deniz hayvanları gibi ses
telleri yoktur. Çıkan sesler aniden çok sıcak suya maruz kalıp, çatırdayan
kabuklarından gelir. Ani ölüm gereklidir yoksa su dışında kalan ıstakoz bir
çeşit salgıyla ölmeden evvel kendi etini yenilmez hale getirir hatta
zehirlenmeye sebebiyet verebilir.Fon resimdeki yemek karides güveç.
Karides diğer deniz ürünlerinin aksine hızlı piştiğinden oldukça pratik
olan melemen lezzeti ile bütünleşmiş, yöresel şiveli şiirinize tebriklerimle.
Saygıyla.
Bu yoruma 1 cevap yazılmış.
sovan-büber domatizinen gavırıp
ıstakoz melemen yapdılar,
Aslında ıstakoz çok kuvvetli bir besindir.Bir zamanlar Eğridir gölünün
Türkiye'nin en büyük ıstakoz ve kerevit sağlayıcı gölü durumunda olduğu
ve üretiminin yüzde 70-80'nine yakınını karşıladığı ancak mantar problemi
nedeniyle günümüzde ıstakoz ve kerevit üretmez ve avcılığı,ihracatı
yapılamaz hale gelmiş, ne yazık ki.Istakoz,çok lezzetli ve pahalı bir deniz
ürünüdür. Yaygın inanışın aksine canlı haşlanarak yenilmek zorundadır ve
bu işlem sırasında bağıramaz. Çünkü diğer kabuklu deniz hayvanları gibi ses
telleri yoktur. Çıkan sesler aniden çok sıcak suya maruz kalıp, çatırdayan
kabuklarından gelir. Ani ölüm gereklidir yoksa su dışında kalan ıstakoz bir
çeşit salgıyla ölmeden evvel kendi etini yenilmez hale getirir hatta
zehirlenmeye sebebiyet verebilir.Fon resimdeki yemek karides güveç.
Karides diğer deniz ürünlerinin aksine hızlı piştiğinden oldukça pratik
olan melemen lezzeti ile bütünleşmiş, yöresel şiveli şiirinize tebriklerimle.
Saygıyla.
Hocanım gelmemiş diyecektim
teşekkürler arkadaşım..
sizdeki bu birikim
yöresel hikayemin diğer payandalarını süslerle desteğiniz ne güzel..
sanırım yöreyi tanıyorsunuz..
o yörenin çocuğu olmama rağmen çalışma hayatıma başlayınca
malum 12 Eylül döneminin ağır şartları nedeni ile sıladan uzak kaldım
insanlarımdan..
hikayeleştirme o günlerin iklimi altında hayat buldu
ancak; bu karanlık dönemde
memleketimin geçim kaynağı kerevit (ki orada takoz-istakoz denir) avcılığının sonunu getiren bir çaresizlik yaşanmış sanırım hala istakoz yok..
ben komşu köyden olmam nedeni ile göl ile doğrudan bir alakam olmadı..
ail şartları nedeni ile çırak olarak çalıştım ertesi yım o ondokuz günlük çıraklığım diğerlerine oranla USTA kabul edildiğim bir atmosfer ile uzakta bir kooprtatif alanında avlandık.. bir haftalık bu süreçte
aşağı tırtar köylü gençler 10-15 yaş arasında iş sahibi iken bizimkilerin göle inişi 1974 yılında yaş ortalaması çok yüksek amcalarımızca ve o güne değin göle inmemişlik-yüzmemişlik hatta balık yememişlik üstübne bine edilmeye kalkışıldı..
bir de adlarının "yavız"a çıkmaması için bu traji-komik halleri su yüzüne çıkmadı..
ö,mründde yemek yapmamışlık, aileden uzak yaşamamışlık da eklenince seyreyle gümbürtüyü..
öğleden sonra Gürdutlar'a çekilince günboyu edilen küfürlerden vazdeçilip Derviş Emmmi nin küfürlerini dinlemeye mahkumduk..
aslında o dönemde tarafımdan çekilen resimler vardı..
babasının yanında .... gökdini diye sırıkla gölü döven bir öğretmen saygınlık umurunda bile değildi artık..
küfredene hürmet vardı diğerlerinde
güç yetmezlik
deniz bilmezlik üstüne
saygılar sunarım efendim
teşekkürler
teşekkürler arkadaşım..
sizdeki bu birikim
yöresel hikayemin diğer payandalarını süslerle desteğiniz ne güzel..
sanırım yöreyi tanıyorsunuz..
o yörenin çocuğu olmama rağmen çalışma hayatıma başlayınca
malum 12 Eylül döneminin ağır şartları nedeni ile sıladan uzak kaldım
insanlarımdan..
hikayeleştirme o günlerin iklimi altında hayat buldu
ancak; bu karanlık dönemde
memleketimin geçim kaynağı kerevit (ki orada takoz-istakoz denir) avcılığının sonunu getiren bir çaresizlik yaşanmış sanırım hala istakoz yok..
ben komşu köyden olmam nedeni ile göl ile doğrudan bir alakam olmadı..
ail şartları nedeni ile çırak olarak çalıştım ertesi yım o ondokuz günlük çıraklığım diğerlerine oranla USTA kabul edildiğim bir atmosfer ile uzakta bir kooprtatif alanında avlandık.. bir haftalık bu süreçte
aşağı tırtar köylü gençler 10-15 yaş arasında iş sahibi iken bizimkilerin göle inişi 1974 yılında yaş ortalaması çok yüksek amcalarımızca ve o güne değin göle inmemişlik-yüzmemişlik hatta balık yememişlik üstübne bine edilmeye kalkışıldı..
bir de adlarının "yavız"a çıkmaması için bu traji-komik halleri su yüzüne çıkmadı..
ö,mründde yemek yapmamışlık, aileden uzak yaşamamışlık da eklenince seyreyle gümbürtüyü..
öğleden sonra Gürdutlar'a çekilince günboyu edilen küfürlerden vazdeçilip Derviş Emmmi nin küfürlerini dinlemeye mahkumduk..
aslında o dönemde tarafımdan çekilen resimler vardı..
babasının yanında .... gökdini diye sırıkla gölü döven bir öğretmen saygınlık umurunda bile değildi artık..
küfredene hürmet vardı diğerlerinde
güç yetmezlik
deniz bilmezlik üstüne
saygılar sunarım efendim
teşekkürler
Şiir Künye
Kayıt Tarihi
: 16.8.2016 13:19:23
Puan
: 35.0 / 7 kişi
Okunma Sayısı
: 1130
Yorum
: 4 yorum
Beğeni
: 8 kişi
Şiiri Beğenenler
Popüler Şiirleri
MENÜLER
YENİ ŞİİRLER
EDEBİYAT DEFTERİ
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.
kendimizden birseyler bulduğumuz
yüreğinize sağlık değerli üstadım emeginize tesekkürlerimle kutluyorum saygılar