Tırtar / Göğerigün geldi bizimde üç evlek yerimiz oldu Çamırlıkta üç metrelik bir kuyu kazdık, tarlanın bir köşesine su çekerdik ipli, dibi delik kovayla karıklardaki bübere, bostana, firenge, pıransa, badılcan, bamya ve termiyeye karafatma, danaburnu kırkardı olmadı hasanböcük yumurtlardı, ya kırmızı böcekler, ya picamalı ya da yavsık sarardı olmadı basıra, şire basardı bi seneler de kılkurt yedi bitirdi dağı taşı çalıların dalını-budağını komadı teyyareyinen ilaşladılar da havadan çok önceleride sırt pompalarıyla korunduk sıtmadan “-yılın-yılı sebzelikte; marıllar yaz sıcağında acır, sütlenirdi bostanların, keleklerin şekli-şemali bozuk pelesenkten kelle bağlayan sovanları köstü çekerdi hele hele çaysovanına aman vermezdi üç boğumuna kadak toprak hüğdüğümüz mekkeler porsuğun nasibi kelemlerimiz hiç dürülmedi susuzluktan gurudu ğetdi harımlardaki göğeri börtü-böcüğe hoyuk da kar etmedi üzümleri guş diderdi , koruk -moruk demezdi zaten salkımlar bi-iki çitimli ” “-narasın payamlar-erikler çiçeklendi kedi guyruğu gibi bi dolu, bi gabayel ne var ne yoğusa aldı ğetdi omca birbirine keyip galıyo emme azdımı nedir bu yıl gene ma(h)sıl vermedi heba oldu emekler evdekinner ne yeycekler gakar-dutar aşın yanna ordan bi hoşaf ederdik de(ğil)mi” "-tavşandan-tilkiden keleği porsuktan mekkeyi köstüden soğanı keşiri alamazdık ha deyinşe çobanlar aldırmaz ekine guşlar çoğaşır alalar başşağı tavık dalar eşeler harımı nasibimiz tükeniyo herhalde” "-iki yana açılan ortasına basınca "şarkadak" kapanan canavar duzakları kurduk, donuz ıras(t)gelmiş duzaklardan da olduk yığınları beklerken, az değil donuz vurduk donuz kuyruğu "şu fiyet", dediler "-elimize alıp goşduk kuyruk parası verdiler "bin goyunlu kürt" olduk. arpalıkda erken gelir ekinler kara arpa başşağını kuş dider arpalıktan ovaya taşırdık hoyuğu ağaçlar arasına gerilirdi, kestel ipi nayet kestel ipinde laylomlar da uçuşdu saksağanı, alafalağı , serçesi, sığırcığı, takgalığuşu görmezden gelirler bunca oyunu ağzımızın önünde tavsıdırdı gözümüzden sakındığımız günyağsalayanı, elmayı, eriği, göğarmudu DİPNOTLAR göğeri : biber, salatalık, domates termiye : akgilik de denilen kışlık-eğlencelik, nohuta benzer, suda uzun süre bekletilerek çiğ yenir. termiye danaburnu: karafatma, danaburnu: zararlı böcekler hasanböcük: uğurböceği yavsık: kene, sakırga.................... yavsık sarmak: hertarafını kene kaplamak teyyare: uçak pompa: pulvarizatör yılın-yılı: yıllardır pelesenk: arpacık, göver, soğan tohumundan elde edilen soğancık, pelesenk ekilerek ertesi yıl soğan olur, o da dikilince ertesi yıl acısız sofralık soğan olur, ertesi yıl tohuma durur. köstü: köstebek (köstü köpeği de denirdi) soğan (tohumundan ekilir o yıl pelesenk olur, ikinci yıl pelesenkten soğan olur, acıdır, yemeklik olarak kullanılır) ertesi yıl soğan tekrar dikilerek elde edilen çaysoğanı sulu ve acısız olur, yemeklerin yanında çiğ (sövüş) olarak yenir. mekke: mısır kelem: lahana göğeri: göver, göğerti, yeşillik, sebzelik börtü-böcek: kuşlar ve böcekler ditmek /didaklamak : gagalamak yün ditmek: kabartmak didiklemek: başının etini yemek, et ditmek: küçük parçalara ayırmak, lime lime etmek, inceltmek koruk: ham, olgunlaşmamış, tatlanmamış çitim: salkımın birkaç taneli böümü narasın: nerde, hayıflanma belirtir. Hayıflanma: horsasını, öcünü alamamaışlık Omca/omça: bağ/asma kütüğü/ağacı birbirine giymek: özellikle ağaçların birbirlerinin içine kadar sokulması azmak: bitkilerin olanca gücünü büyümeye vererek meyveye durmaması alalamak : ordan-burdan alarak ahengi bozmak hoyuk: korkuluk kestel: halı direzisinden artan pamuk ipliği direzi: çözgü, dokunacak halı için tezgaha gerilen pamuk iplik. alafalak: ibibik |