Ağır geliyor hasretin bu yüreğe
Açığa çıkmaz en uysal acılar!
Yıldızlar söndü Gök yarıldı, toprak koktu Ağır ağır indi ihanetin kokusu paris e Zılgıtlar kuşandı, gökyüzünün sonsuz yaşını kara gecenin Kalles bedeninde... ***** Paris sessizce uykuya daldı Şimşek gibi yüreklerimize düşen gidişinle Başı dik özgürlük soluyan yoldaşım Yalnızlığımın, hükmüne düştü ayrılığın iki düş arası sarıp sarmaladığım. **** Bulutsuz bir güneşin merhametli sıcaklığında Yoruldu göğsümde alaca bir ceylan İçerimde çaresiz bir yangın Yakıyor geceyi, soğuğu ve yalnızlığı. **** Ay yürekli Sara Hep o essiz görkemli duruşunla Bulutların en tepesindesin Özlemleri büyük,yüreği büyük, Güneşin aleviyle süslenmiş Umudun yaratıcısı sara.. **** Yine hasretin gelip dayandı Sol yanıma hangi gecede Yiğittir ışık, gözlerinden öpe öpe kaldırır ayağa umudu Ateşin mevsimi soğuk, külün siyahı savruk Yanık dört bir tarafı bu hain özlemin Bıçak gibi kesecek umudu yokluğun.. ***** Hani gelecektin bir gün Gök yüzünün umut kokan maviliğinde Gün doğumu gibi girecektin içeri Hani çocuklar, bir daha ağlamayacaktı Dağkapının varoşlarında Umutları yarım kalmışlara Baharlar ekecektin yıldızlar yalınlığında Şiir tadında mısra mısra Munzurlarda. ***** Hep ayrılıklarmı gelip çatacaktı bu naçarlığıma, yeni acılarmı eklenecekti acılarıma devrimin yiğit kızı. **** Ağır geliyor hasretin bu yüreğe Küle dönmek için isyana dönüyor yüzüm yüzümden çekip aldıkları o gülüşüde soldurduktan sonra yaramın kabuğunun altında geceyi terk edip gitme saatidir. **** bilmeni istediğim tek şey hasretin Yakıyor cenneti, baharı ve cemreyi acığa çıkmaz en uysal acılar Tuz basıyorum kabuk tutmaz yaralarıma...! 02.07.2016 A.ALKIS |
Saygılarımla