'anlatılan'Yaşlı ruhlarını seviyorum senin Yağmur gibi ıslak, menfaat bilmeksizin Ruhların tek bir ruha erişiyor Kesiyorum yüzümü. Yüzünden diyorum Bak yüzüne, yüzün varsa o ben Yağmur suyu mübarek damlıyor çaya Irmak olup aksak Karşıdaki şehir bizi saklar Biz onu, şiirler onu, şarkılar onu Sesini üzüyorlarsa da kuşların Kuşlar onu, yağmur onu, ben seni Nedense bir ağrı sayılıyor Önce inanmaktan geçiyor Sonra insanlıktan İnsan açlığı çeken yalnızlardan Aç aç Uluyan şu sessizliği neyle kapatsam Düşerse bir hecen, düşüren biri daha varsa Nesneler üzerini çiziyor o garip öznenin Sesime aldanmayın diyerek iyot taşıyor şu tabak Bırakıp ellerinden öpülesi Bir çay yalnızca, kelimeler bile çabuk kuruyor Ağzım burnum kanadı kırık kollarında Hep böyle devam ederse, etsin Adı hep unutulan komşular gibi Sesi de unutulur insanın Çektiği acılara özenir Bisikletli bir çocuk seslenir ’taze çekirdek’, zincir döner Dünya dönemeyenler için bedel öder Kan kurur denizin simyasında Suçlu suçundan müebbet hapis cezasına Ruhu çeker, eti benzi solan sokaklar emanet edilir yalnızlara Işıklar durur , şehir susar, insanlar uyur Gibisi kalır, yalnız gibisi kalır, benzeyen benzemiştir Artık gerçek kuru bir dala orman niyetidir Orman çoktan külse İnsan kendine küser |