aminey allah haziranı getirdin kırılacak dalları yine ağaçların seyrelecek kuşlar konuşurken gözlerimi kaçırıyorum öyle apar topar yanına hiç bi şey almasına fırsat vermeden kimse bi şey farketmiyor yokluğumdan aslında ben de ayrıntılarda boğulmuş ellerimi koyup birbiri üstüne iki cümle de kuruyorum mora çalan beti benzeri yok çay demlerdi iyi de demlerdi tirenler geçerdi iki sohpet arasından ne çok amin babam öldü sonra herkes üzerini örttü kaşıkla bardağın dört çocuk ağlarken görünmesin diye kırılmış kalpleri o mor elleriyle şeker taşıdı bayram da değildi üstelik bağışla çünkü her şey seninle güzel artık bazı günler papatyanın beyaz yaprağı kuşlar geçiyor haziranın üzerinden dalları yok peşkirin yanındaki aynaya yüzümü astım baktıkça kendimi hatırlıyorum saat dörtmüş bi o kısmını anladımdı hikayenin çünkü çok sıcaktı daha acı peynir sofradaydı çay soğumamıştı bardağında |
Kutlu dileklerimle.
Çok Beğendim.
…………………. Saygı ve Selamlar…