Gün Güzeli
islendiğim menevişlerinizden düşerdi
sancılarımda çoğalan halleriniz vurulurduk !Efendim kıyıya kavuşma arzusunda sürüklenen dalgalara titrerdik … ıslak bir rüzgar üflerdi buharlandığım derinliğiniz bilseydiniz nelerinizle sevişirdi sessizliğim alırdım en derinlerinizden sizi gözeciklerinizden taşırırdım susuz tene siz göğsümde ah!Öyle … misk bir ırmaktım bucaksız deryaydınız koynunuzda çiylenir bir hoş olurdum içlenir uslandığım huysuzluğunuzdan pençelerinize bırakırdım çırpınışları allanırdı için için dudaklarınızda dudaklarım bilseniz incinen parmaklarınızda nasıl tüterdi tuvaliniz turkuaz periler yağardı boynumdan gelincikler kirpiklerimden kırmızıyı işmar ederdi ucu şakayıkların nasıl ateşlenirdi öpüşler ah!kelebekler kelebek kovardı burnu şafakların perdelerde okşanırdı vaveylâlarımız kınından çekilen dantelli soyunuşlar da siz ah!İnceldiğim dügâhlarınızdan koyaklarınıza akardım hayalden öteydi hissedilenler yoksa böyle gamzelenmezdi sinem yanmazdı kar taneciklerinde yüzünüz ah!Buhranlardan avuçlarımda bir tutam hasret canım efendim vuslata sakladığım bakışlarınızdan bakışlarıma değen uyandığım maviliklerinizde cıvıldıyor… Filiz Kalkışım Çolak ’’Eliz edebiyat sayı 147 ’’ |