İki Bilinmeyenli Denklemdeniz kızı her ağladığında maviye ölüm susar senliğimi … yağmur başlar ufaktan kıvranır içimde köşe sancıları ayaz üşütür göğüslerindeki çisecikleri suyu gelir yalnızlığımın alır kucağına hayalini soyar tizlerinden teni kundaklar seni öylece bakarken balından boşalan bir meyveden akar çekirdeği gün dönümlerinin şafak pembe elbisesini giyinir çırılçıplak bedenin gölgesinden damlar hareler çeker eteğini beline denizler kaldırır sırılsıklam bakışlarını bakışlarıma biri düşürür leylak tomurcuklarını suya ellerinde bir demet gül süzer papatyalardan sevdayı sokulur usulca sevdim der ince saz kumral çalımlar soldurup gülleri papatyaları sevdim kasılır boşluklarım kısır döngülerden fırlar bir an deliliklerim psikopat başı son otuzlu buhranların vurur kafesine kafesine gönlün tırnaklarının tozu bilenmiş sırıtır şeytan kan getirir yüreğimi çürür tez çürür tüm sevdimleri aşk durağının… ’’elizedebiyat sayı 140’’ |