Güz hikayesiöyle çok ki yanisi şimdisi hani uzayıp giden uzaktaydı o yıldız bir nankör külkedisi adamı tepe taklak eden nasıl bir gölgeymiş siz de belki yaşadınız ayrılık böyleymiş denizin ufkuymuş belki bir şahika mısraymış kederlenen aşk koca yalanmış filhakika her bahar derlenen o çiçeklerin hanfendisi ayazsız nisan ayrılık yolu gözlermiş her nasılsa kururmuş insan veda sonrası var ya bir dakika inanın depremin ta kendisi şahitim ayaklar bile özlermiş o seneler bir bir uçan malum sayılı kuş kafilesi hatıratmış ara sıra konaklayan şimdilerde yanağına lodos değmiş bakışı hala serap körpesi gökyüzüne usulca açılan zoraki deniz mavisiymiş duydum hesabı kadere kesen o dudağında koca şehir öfkesi ne çıkar dinmesini beklesen hiçbir nesire sığmayan bir masal deviymiş şimdi şaire kolayca unut dersen ne olacak misal o hayal düşesi kadehe usulca yığılan daha kaç kez ümitlenirmiş uzak bir güz hikayesi dr.süreyya burak önder |