yaprakları saymaksızın
sönsün loş ışığı sokağın
siyah yeter geceme öyle ki yıldız mehtap sırnaşır hala kızılken o dudağın bir bakarsın dolaşır saçların üç beş heceme huzuru çökmüş karanlığın hasrete beyaz mı karışır . . bir lafını geçirsen hazanın baharlara çocukça küserim ne kadehim ne bardak yetişir masam sol omuzu sızanın kalem titreşir titreşir eylülü bile kurban ederim hükmü kesindir yazılanın bilsen ki her hayaline üç şiir . . hani pembe o yanağın yağmurluydu son gördüğüm bir bulut ağlasa kıvranır bu öldü sandığın üzerime yağsa yağsa çözülür ruhumdaki kördüğüm gelir aklıma andığın ürperirim yokluğunu sorarsa . . çağırsan kara kışı ansızın kasımlar zaten soğuk dilime ne aşk ne kar düşünürüm yaprakları saymaksızın sonbahar demez bölüşürüm rüzgar sokuşur elime yetmez bin kez vursa ayazın ben seni özledikçe üşürüm dr.süreyya burak önder |