eylül günahıOnca pervane arasında Hangisineydi titreyişin Gece gece sokak lambası Keşke fark etseydin o kelebeği Uçuk maviydi yakası Üzerinde elveda yeleği Gelmedi sonu bekleyişin Sarılıydı o nazanın ahı Bir kızıllık yarasında Yetmedi mehtabın çabası Adı konmaz artık bu serzenişin Unutuldu yine eylül günahı Onca kuşun arasında Hangisineydi kol kanat gerişin Akşam akşam göğün beyaz babası Keşke sarabilseydin o serçeyi Bir hüzünlüydü ki uçması Görebilseydin kızıl pençeyi Hükmü kalmadı nisana dön deyişin Duyulmadı vahı Yolculuk sırasında Anımsanır mı bilmem tasası Muhtemel ötelere geçişin Bir uçak iziydi güzergâhı Onca yaprak arasında Hangisineydi esişin Sabah sabah sonbahar ağası Keşke koklayabilseydin o çiçeği Bir kızıl aleviydi yeşilin ortası Hayatın o bir türlü vazgeçilmezi Artık kar etmez yağmur serpişin Az kıskandırmadı mehtap denen seyyahı Bir vakit garip masasında Adı her içişte sıkça anılası Başrolündeydi kaybedişin Hatırlasaydın bir kez siyahı Bunca şiir arasında Hangisineydi sitem edişin Dünden bugüne hazan falcısı Keşke dürebilseydin defteri Hani dinmişti sancısı Ne şimdi bu elem güfteleri Kadehlerle tükenişin Kadere çekmişsin silahı Hele bir kaç mısrasında Güze bile zor kızıllığın solası Güya adını gizleyişin Şarkılar bilir mi ki mubahı Dr.süreyya Burak önder |