malesef öylenasıl anlatılırdı ellerinin sıcaklığı hiç rastladınız mı güneşe varan bir kuşa geçmiş olsa da orta yaşı sorun dünyanın sarhoşluğuna nasıl dönerse başı ay elinden bir tutmasa malesef böyle arkadaşım ben de şiirlere sarılmışım nasıl kaçılırdı saçlarının rüzgarından sanki bir bulut okşamasıydı hani hüzünler saçıldığından belki de sevinirdiniz toplaması size düştüğüne sonbahar yaprağı zannederdiniz avcunuza her süzüldüğünde bu sefer öyle arkadaşım ben de şiirlere kalmışım nasıl inilirdi gözlerindeki derinliğe bir yudum su gizlenmişti o kuyunun en dibinde karar veremezsin daha hangisinden gidildiğine inanmaz susuzluğuna bir cesaret beklediğine malesef böyle arkadaşım ben de şiirlere yapışmışım nasıl özlenir bilir misiniz bir merhabası hani dağların en tepesindedir beklenir ya bir gün kopası dudağına bir gün düşer diye kaç temmuz heba edersin kaç sokağın köşesine sırtlanıp şehri gizlenirsin bu sefer öyle arkadaşım ben de şiirlere yaslanmışım dr.süreyya önder |