hanginizi dinlesem
hanginizi dinlesem bilemedim
güze vedanı yine uzattın hışırdayan ceviz ağacı yağmur niçin acele atıştırırsın nelere açlığının sancısı rüzgar bu ne laf kalabalığın tütmüyor henüz fakir bacası bu erken çöken karanlığın tek suçlusu tepelerin kucağı hüzünse öteki adı sonbaharın bana dokunuyor kısacası diyemem ki kuşlar göçmeyin tadı yoksa da bulutların güneşi bir kalemde silmeyin var bir bildiği bu sağanağın kaç şairin boynunda ilmek kurulmuş özlemin darağacı zor bilirim şimdi gülümsemek yetmiyor mehtabın malum çabası bir güvendiğim akasyaların umursamaz yeşil sarı dünyası hazansa diğer adı sonbaharın bana dokunuyor kısacası siz laflarken bir yerlere gideyim denize uzak yaz akşamlarının hasreti geldi aklıma ne bileyim geç kalanıydı tarlada çalışanın olsun yalınayak çocuklara güleçti anlatırdı eskiler temmuz sıcağını belki de bize çabuk biterdi yoktu ki dağ köyümüzün acıyacağı kaç şarkı sahildeki gün batımının bırakmazmış bir türlü yakasını hazinse öteki adı sonbaharın bana dokunuyor kısacası çıtırtılar neredenmiş bir dinleyin oyununa gelmişler sanki toprağın diyeceği var yaprağın böceğin insafı yokmuş hiç ayakların bir nefes çokmuş ıslanırken keyifleri birazcık nem kaçamağı hazır gökler buyurun demişken selamsız gelir nasılsa baş tacı sıkılır sonunu getirir duaların eylülle azdır bilirsiniz arası bozumsa öteki adı sonbaharın bana dokunuyor kısacası dr.süreyya önder |